Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

Anlayan varsa.

Eğlenmek için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışmak yanlış olarak görülüyor. Bense yeterince eğlenmediğim için kendime kızıyorum. Olanlara gülmek ve yeri geldiğinde kahkaha atmak bile yapılabilir. İnsanlar ağlayacakları durumları abartıyorlar. Bence üzülmek, ağlamak çok abartılan bir durum. Geçebileceğini bildiğin şeylere takılıp kalmaksa aptallıktan başka bir şey değil. Öyle güzel şeyler var ki. Bulamadığım daha. Öyle çok eğlenebilirim ki kendi başıma. Zevk almaya çalışmak ne kadar da uzak herkese. Ağlamaya çalıştığınızı bile görebiliyorum bazen. Üzülmeye çalışıyoruz çünkü öyle olması gerektiğine inanıyoruz. Endişelenmek takdir edilecek bir davranış. Hissediyor gibi yapacak hale ne zaman geldik ki? Ben buna inanmak istemiyorum. Ağzımızdan çıkan yalanları hadi yine geç fakat hislerin bile fake olanlarını görünce.. Ya da boşver. Çalışmayın. Olmayan şeyleri varmış gibi göstermeye çalışmayın. Gereksiz duygulara yer yok ki. Hayat kısa ve gerçekten yeterince saçma zaten. Saçmalığına, b

rahat kafa.

Bir sürü karar alırdım ben eskiden, bir süre geçerdi ve dönüp baktığımda aldığım kararlardan çok uzakta bir yerlerde olduğumu görürdüm. Tekrar şekillendirip aldığım kararları.. bir süre daha verirdim kendime. Her defasında farklı bir yenilgi. Her defasında kendine bir sürü küfür yağdırma. Yine aldığım kararlardan bir süre geçti. Bu defa düşündüm ve aldığım kararları uyguladığımı gördüm. Biraz şaşırdım.. ama çok da fazla bir şey hissetmedim her zaman olduğu gibi. Eskiden ne kadar duygusaldım onu düşündüm. Simdi bakıyorum değilim. Hiç. Kendime çok kızardım eskiden duygusallığım yüzünden. Artık kızamadığımı fark ettim. Çünkü duygu namına pek bir şey kalmamış içimde. Hayal kurardım çok fazla. hep olmazdı çünkü olmayacak hayaller kurardım. İnsanlar bana hayalperest derdi. Artık demiyorlar. Çünkü hiç hayal kurmuyorum. Gerçeklerle yaşıyorum. Elimdekilerle. Ne azı, ne fazlasına tahammülüm yok. Bir gün sonrasını bile çok zor düşünüyorum. En büyük planım yarın ne giyeceğimi düşünmek oluyor o d

Sadece bir cevap var. O kadar.

Zorla anlam yüklemeye çalışıyoruz. Bir cümleye, bir ama fazla değil. Bir bakışa ya da bir insana. Bir ufacık şey yaşanıyor hayatımızda, ufacık olduğunu göremiyoruz. Etrafta başka bir şey olmamasından dolayı onu her şey sanıyoruz. Aslında bu bende kısa bir süreliğine oluyor hemen sebebini düşünüp düzeltiyorum yanlışlığımı. Yine de kendime kızmadan edemiyorum. Sonra.. İnsanlara bakıyorum sonra büyüttüklerine, sordukları sorulara. Aslında cevaplarını bildikleri soruları inatla sormaya ve cevabı farklı almak için gösterdikleri çabaya. Bakıyorum. işte.. Elinde gerçekler var. Değiştirilemez.. Söylersin "yok ya öyle değildir" derler. Sen bilirsin ama onlar seni inandırmaya çalışır. Genellikle boktan bir durumda karşındakilerin tesellisidir. Zorlarım ben böyle durumlarda. "Gerçeği ben biliyorum ama siz de söyleyin istiyorum" Söylemezler.. Sonra bakarsın gerçekten inanıyorlar. Her şeyin altından bir iyilik bulup, konuyu konuya bağlayıp, ufak tefek şeyleri içerisinden seçi

Lucia/Silence yazdırıyor.

Basit şarkı. Çok bir olayı yok. Aslında benim için var. Şöyle düşündüm şarkı yapsam ben böyle yapabilirdim. Bir de bir kez daha başıma gelmişti bu Aimee Mann/It's Not şarkısı ile. Ben bu şarkıyı beynimin içerisinde yıllardır duyuyorum demiştim. Şarkı o kadar eski değildi. Bu da değil. Ben bu şarkıyı ezbere biliyordum mesela. İnandırıcı değil biliyorum. Bence de değil. En büyük zevk bu şarkı. En güzel his. Ben yapmadım ama ben buldum. Benim karşıma çıktı ya. Benim oldu şimdi bu şarkı mesela, diğer bir çok şarkımın arasına girdi. Başkalarının bana verdikleri şarkılar gibi değil. Onlar üvey evlat muamelesi görüyorlar bende. Bazı çok nadir insanların verdikleri hariç tabii ki. Onları da yastığımın altında tutarım. Zarar görmesinler, kaybolmasınlar, unutulmasınlar ve değerleri bilinsin diye. Her neyse. Birilerine tavsiye ediyorsam üvey evlatlarımı o birilerini de çok önemsemem mesela. Mesele benim olanları! paylaşmak. Bunları dinletmek. Çünkü biliyorum ya içten içe.. Eğer beğenmezler