Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

Temassızlık var.

Çok hararetli ve uzun ve başarılı bir manik dönemi de geçirdik. Renkler parlak, müzikler neşeliydi. Sessizlik tahammül edilebilir değil insanlarsa "gelsinler" di. Şimdi ise "her şey bir süreliğine gidebilir mi?" Dönemindeyiz. Özellikle de kör kafalar. Hissiz olanlar, robotumsu hayvanlar. 

Rüyaların tadı değişiyor, olacaklarla birlikte. 

Yere yat ve cenin ol. İçine doğru kapanırsan belki çıkamaz dışarı hayaletler. Ölüler. İçimizdeki ölmüşler. 

Karanlık aşkı ve sessizlik bağımlılığı başlasın. 

Hiç acımadan yitirilecek ne varsa yok olmaya başlasın. 

Hiç acıtmadan kimseyi, bu işi halledelim. 

Herkesin elmas gibi ruhu var, değerli. Herkes özel, önemli. 

Ve ben yine bir yerlerde gördüm...

Kırılmaya doyamayan kalpler toplanmışlar. Birbirlerine bağırıyorlar, fakat sessizler. Her söylenen ilk defa söyleniyor gibi. Her zaman sadece bir kişiye söylenmiş, o kişi tek'miş ve hatta ilk'miş gibi. Ama ben görüyorum. Benim gözlerimin arkasından bakıyorlar. Neden böyle, ama ben böyle, ama o böyle, ama sen git, ötekine de soralım, bir diğeri de aynısını derse demek ki neymiş! Ben mükemmelim! 
Anlaştı kırık kalpler, kalpler sarıldı, yeniden atmaya başladı. Bir sonraki kırımda görüşmek üzere ayrılırlarken, herkes az önce konuşulanları unuttu. Zaten hiç kimse hatırlamamıştı. 

Sonra duruyorum ben. Bir hissin gelmesini beklerken günler geçiyor. O his geliyor ve gidiyor. Uzun zaman önce gitti ve beni bu yabancı bedende bıraktı. Bu yabancı ellere ve ayaklara sözüm geçmiyor. Yorgun bunlar. Ve yaşlı. Ve sıcak. Ben soğukları tanırım. 

Kimin gözlerine bakabildim ki ben? Gerçek olabildim mi hiç?

Her ağzımdan çıkan yalan olduysa bu zamana dek, ben hiç var oldum mu?

Yarın ölsem diyorum bazen, beni kim biliyor. İsmimi, evet.

Ne kadar bebek herkes. Ne kadar güzel istiyorlar bir şeyleri. Bense sadece neleri istemediğimi biliyorum. Sonuca baktığım zaman istemediklerimden kule yapmışım, altında ezilmiş her şey.

Temassızlık var bir yerlerde fakat çözümsüz.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ--- Irvin D. Yalom

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ ÖLÜM: "İnsan büyük bir boşluktan, ciddi bir hastalıktan, yeni doğmuş gibi, derisini dökmüş bir şekilde, daha duyarlı ve kötücül neşe için daha duyarlı bir damak zevkiyle, bütün iyi şeyler için daha duyarlı bir dille, daha büyük bir keyifle, tehlikeli bir masumiyetle, daha çocuksu bir şekilde, ama daha önce hiç olmadığı kadar kurnaz bir şekilde çıkar. " Nietzche "Ölümün sunduğu karanlık arka plan, hayatın yumuşak renklerini bütün saflığıyla öne çıkarır." Santaya Sorumluluğun üstlenilmesi kişinin nihai kurtarıcıya olan inancından vazgeçmesiyle de sonuçlanmaktadır. ANLAMSIZLIK: "Şu anda yaptığım ve yarın yapacağım şeyden ne yarar gelecek? Benim bütün hayatımdan ne yarar gelecek? Başka şekilde ifade edecek olursam - Neden yaşamalıyım? Neden bir şey yapmalıyım. Yine başka bir ifade ile: Beni bekleyen kaçınılmaz ölümle tahrip olmayacak herhangi bir anlam var mı hayatta? Tolstoy Nevroz: Anlamını bulamamış olan ruhun acı çekme...

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o...
başka sebepler var. başka sebeplerim var biliyorum. ilk akla gelen sebep değil bu katlanışlarım. ve kaçışlarım. ve farkındayım herkes farkında bütün dünya ve o da farkında. olmayacak. olmuyor da zaten.