Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

hiç kimseye.

Nasıl bir ruha sahip olmak isterdiniz. Ben sıcak bir ruh isterdim. Hissedebileceğim sıcaklıkta. Bir yenilik, bir insan, bir gelecek gördüğü zaman ateşi çıkan bir ruh. Geleceği hisseden bir ruh. 

Bir kafa isterdim adam gibi şöyle. Bir kafa ki plan yapabilsin. İstesin ruhu ve beyniyle odaklanabilsin. İstesin. 

Ellerim bile benim değil gibi kimi zaman. 

Hissedemiyorum. Bu bir yolculuksa ben sonunu göremiyorum. Düşünemiyorum ve isteyemiyorum. 

Bu non-stop küfrettiğim dünyada acıdan başka bir şey göremiyorum. Acıdan başkasını hissedemiyorum çoğu zaman. 

Ve biliyorum kendim öldürdüm, neyse o ateşten ruh içimdeki ben söndürdüm, ben yaktım küllerini camdan attım. Yok ettim sevinci de, isteği de, aşkı da, özlemi umudu ne bokum iyi hissettirdiği sanılan his varsa. 

Gereksiz dedim. Gereksizdi, çok acıtıyor, çok zaman alıyor, çok fazla dedim ve yok ettim. Gitsin dedim her şeye. Gittiler. 

Şimdi bunalımın babası var. Babası. 

Anasının gözü gibi hisler var şimdi. 

En sevdiğin şarkıdan keyif alamamak var şimdi. İki kelam muhabbet edilecekken kafamın içerisinde dönüp durmak, kaybolmak, çıkamamak var şimdi. Dinleyememek var. Umursamazlık var, kendim hariç. 

Keyfi öldürdün ey ruhu hasta, ruhu gebermiş, ruhsuz kadın. 

Kaçsınlar benden isterim bazen. Kaçıp gitsinler, verebilecek hiçbir şey kalmamış gibi gelir çoğu zaman. 

Sonra ağlarım yalnız kaldım diye. İçten ağlarım. Sessiz ağlarım. Gururu öldüremedim henüz. Cool olacağız diye var ettiğimiz gururun mnakoyim ben. 

Paylaşmadıklarım yüzünden bu hale geldiğimi biliyorum. Sorumlusu da benim. 

Her şeyin suçlusu benim. İçime atıp, geçti geçti dediklerimin sorumlusu benim. 

Doğumumun sorumlusu ben değilim. Ölümün sorumlusu olabilirim. 

Zaten içim ölmüş gibi hissediyorum. Bakalım ne zaman geri gelecek hisler. Ne zaman geri gelecek gerçeklik ve zaman kavramları. Ne zaman hissedebileceğim tenimi ve ellerimi. 

Bilmiyorum. Ben bu ara hiçbir boku bilemiyorum... 

Kafam karışık. Kafam durmuş. Kafam yok gibi. Yerine balon var. Uçası var. Gidesi var... 

Sıçtığımın maniği neredesin? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ--- Irvin D. Yalom

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ ÖLÜM: "İnsan büyük bir boşluktan, ciddi bir hastalıktan, yeni doğmuş gibi, derisini dökmüş bir şekilde, daha duyarlı ve kötücül neşe için daha duyarlı bir damak zevkiyle, bütün iyi şeyler için daha duyarlı bir dille, daha büyük bir keyifle, tehlikeli bir masumiyetle, daha çocuksu bir şekilde, ama daha önce hiç olmadığı kadar kurnaz bir şekilde çıkar. " Nietzche "Ölümün sunduğu karanlık arka plan, hayatın yumuşak renklerini bütün saflığıyla öne çıkarır." Santaya Sorumluluğun üstlenilmesi kişinin nihai kurtarıcıya olan inancından vazgeçmesiyle de sonuçlanmaktadır. ANLAMSIZLIK: "Şu anda yaptığım ve yarın yapacağım şeyden ne yarar gelecek? Benim bütün hayatımdan ne yarar gelecek? Başka şekilde ifade edecek olursam - Neden yaşamalıyım? Neden bir şey yapmalıyım. Yine başka bir ifade ile: Beni bekleyen kaçınılmaz ölümle tahrip olmayacak herhangi bir anlam var mı hayatta? Tolstoy Nevroz: Anlamını bulamamış olan ruhun acı çekme...

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o...
başka sebepler var. başka sebeplerim var biliyorum. ilk akla gelen sebep değil bu katlanışlarım. ve kaçışlarım. ve farkındayım herkes farkında bütün dünya ve o da farkında. olmayacak. olmuyor da zaten.