Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

Bulamadı.

Gündüz gözümü acıtıyor. Kabul edelim sevmiyoruz gündüzleri. Derbederler ve aşklar kafayı kurcalıyor. İçtikçe içesimiz geliyor, kabul edelim biz bıraktık. 

Kabul edelim bazılarımız bu yok olmaya yemin etmiş en güzel duyguların arkasından yastayız. Kabul edelim, bazılarımız anlamlandırma çabaları içerisinde yok oluyoruz. Kabul edelim bazılarımız yanlızca bekliyoruz, sonunu. O da meraktan. 

Kabul edelim, gündüz gözümüzü acıtıyor. Gece de kafamızı. 

Bazılarımız yalnızca gece istiyor. Gerçeğe yakın olabilmek adına, karanlık istiyor bazılarımız. Gündüz herkes gerçekten uzak. Geceyi bekliyoruz sadece kendimizin gerçeğiyle kalabilmek adına. 

Yalanlar yoruyor lan! Bazılarını yoruyor. Üstündeki başındaki markalar, dilindeki abartılar ve var olmayan iyilikler. Saf kötülüğü bile takdir eder oluyoruz bazen en azından gerçek, en azından dürüst diye. Ruhunda patlayan ego parçacıkları ağzımıza yüzümüze geliyor. Parçalanıyoruz. Egoyu öldürün. Ego yok. Ego olmasın. 

Eko yapıyorsunuz. Echo. Ekonuz da sizi yalanlıyor. Yankılandıkça sizin sözleriniz kafamda doğrular geliyor arkanızdan. 

Kabul edelim çok farkında bazılarımız. 

Bu bazılarımız birleşsek ne güzel olur. Otursak ve sussak bütün ruhumuz dışarda. Dışarda olan ruhlarımız kaynaşır. 

Açlık bu! Gerçeğe olan! 

Yalan çünkü her taraf.

Gerçeğimizden utanıyoruz. Neden? Yalanından utanmıyor kimse. Moda diye bir şey var lan. Ve yalan. Ve moda. Ve para verip alıyorlar. Ve diyorlar ki bu güzel! Bu yalan değil. Bu yanlış değil. Diyorlar ki bu doğru. 


Bazılarımız farkında. Kabul edelim bazılarımız bütün yalanların farkında ve bu dünyada hayatlarını devam ettirmeye çalışırken çok yoruluyorlar. 

İnsanlar. 


İnsanların kafaları hiç güzel değil. 

Bazılarımızın kafası çok güzel. Kabul edelim, bazılarımız çok güzel. 

Ve bazılarımız güzel kalmak uğruna feda etti tüm insanlığı. Tüm iletişimi. Tüm var olma çabasını. Tüm savaşı. Yaşama hırsını. 

Bazılarımız güzel kalmak için, bir damla zevk için bıraktı.. Yaşam savaşını. Yaşam enerjisini içeride arıyor. 

Kabul edelim bazılarımız yalnızca yalın kalmak istiyor. 

Dokunmayalım. Gidelim. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

then dreams are the same.

saatler çok hızlı geçiyordu, dün ne yaptığımı hatırlamakta zorlanırdım, hangi aydı acabadan çok hızlı bir şekilde "o hangi yazdı ya" ya geldik. şimdi yılların ismini vermeyi bıraktım, zamansızlığa doğru koşuyorum. bir kaç günün ard arda aynı olmasından rahatsız olduğum zamanlar seneler içerisinde yaşanan boktanlıkların çok hızlı geçmesine sevinerek stabil halimi bütün dünyanın yanmasından bağımsız olarak korumaya çalıştığım zamanlara evrildi. hissizlik, gamsızlık, anlamsızlık, heycansızlık adını koyabiliriz farklı farklı. çok arabesk sound edecek ama bizi hayat bu hale getirdi diyebilir miyiz? her yaşananın bir öncekinin aynı olması sorunsalı, ben dışında yaşanan hayatlarında aşırı aynılığı bizleri bir şey yaşamanın herhangi bir manası olmadığına getirmedi mi? içimizdeki ölü ruhlarla küçük zevkler alma çabalarımızla günleri, yılları değil de artık hayatları deviriyoruz. ve en güzel kısmı sikimizde bile değil. diyebilir miyiz? ben diyorum. bunu kötü ve dark bir şey olduğun...
başka sebepler var. başka sebeplerim var biliyorum. ilk akla gelen sebep değil bu katlanışlarım. ve kaçışlarım. ve farkındayım herkes farkında bütün dünya ve o da farkında. olmayacak. olmuyor da zaten. 

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ--- Irvin D. Yalom

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ ÖLÜM: "İnsan büyük bir boşluktan, ciddi bir hastalıktan, yeni doğmuş gibi, derisini dökmüş bir şekilde, daha duyarlı ve kötücül neşe için daha duyarlı bir damak zevkiyle, bütün iyi şeyler için daha duyarlı bir dille, daha büyük bir keyifle, tehlikeli bir masumiyetle, daha çocuksu bir şekilde, ama daha önce hiç olmadığı kadar kurnaz bir şekilde çıkar. " Nietzche "Ölümün sunduğu karanlık arka plan, hayatın yumuşak renklerini bütün saflığıyla öne çıkarır." Santaya Sorumluluğun üstlenilmesi kişinin nihai kurtarıcıya olan inancından vazgeçmesiyle de sonuçlanmaktadır. ANLAMSIZLIK: "Şu anda yaptığım ve yarın yapacağım şeyden ne yarar gelecek? Benim bütün hayatımdan ne yarar gelecek? Başka şekilde ifade edecek olursam - Neden yaşamalıyım? Neden bir şey yapmalıyım. Yine başka bir ifade ile: Beni bekleyen kaçınılmaz ölümle tahrip olmayacak herhangi bir anlam var mı hayatta? Tolstoy Nevroz: Anlamını bulamamış olan ruhun acı çekme...