Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

bilemedim

Bu sabah yine yüzümde rüyalarımdaki hislerden kalan bir gülümseme ile uyandım. Günün en güzel dakikaları benim gibi kafalar için ilk sigara-idrak aşamasına kadardır. İdrak ederim ben her gün hafızasına yeni kavuşan biri gibi. Bütün yılları, insanlığı, etrafımı çeviren beton hapishaneyi ve kafamdaki canavarı. Sigara ile vururum dibe, çok uzatmam.  Yine vardım olmam gereken yere. Bugünü de "aslında ölmek daha mantıklı lan" düşüncesinden kaçmak için yapmam gerekenlerle geçirmeliyim. Kendime yeterince kahve sigara zararı verirken aynı zamanda bugün neleri asla yapmayacağıma bakarım. Yine neden hiçbir şey yapmadığıma ve kimseyi görmediğime dair haklı sebeplerimi müthiş tecrübelerimle kafaya sabitlerim. Genellikle ben sabahlarımı bütün güne yayarım. Gece olana dek henüz başlamaya yakın bir gün gibi yaşayabilirim. Asla başlamayan, asla yaşanmayan günler geçiren nefes israfı varlığımla barışmaya çalışarak.  Bugün öyle bir gün değildi. İdrak, nefret, boşver devam et kısmında
Farkında değiller mi acaba? Hepimiz öyle ya da böyle bir hayat yaşıyoruz. Ve sanırım her gün kalktığımızda kendimiz için yapmamız gereken şeyler var. En basitleri yemek içmek ve sıçmak. Diğerleri korunmak, paylaşmak, sevilmek, sevmek. Diğeri bir şeyler öğrenmek çünkü gelişmemiz için gerekli olanı budur falan. Dinlenmek, keyif alacağın şeyler yapmak... Falan falan işte. Peki bu hayatımızın içerisindeki sadece "muhteşem olan" ve sadece içerisinde "kendi fiziksel güzelliğimizi sergilemek" amaçlı olan an'ları paylaşmak ne zaman hayatımızın bu kadar içerisinde oldu. Ne zaman hayatların belki yüzde 99'unu hayatımızı pek de gerçek olmayan haliyle paylaşarak geçirmeye başladık. Ne zaman herkes aynı şeyleri yapmaya ve paylaşmaya başladı. Bir bebek doğum günü görüyorum. Fotoğraf. Bir uzun masa, üzerinde envaiçeşit pasta, börek, çörek neyse. Arkada eşşek kadar bir balon ile çocuğun/bebeğin girdiği yaş 3-4-1 her her neyse. Bir renk teması var... Erkekse yeşil ma
aynı olma isteği? nereden geliyor. kabul edilme isteği? hepimizde var. kabul edilmek. bütün bu koyduğumuz kurallar, yazılı olmayanlar, yazılı olanlar da, içimizden geçenleri söyleyememek, hissettiğimizi yaşayamamak. kabul edilme isteği. dışlanmama isteği. neden böyle? yalnız kalma korkusu. yalnız ve parasız kalırız gerçekleri söylersek. aklımızdan geçeni söyleyemeyeceğimiz bir sosyal toplum kurmuşuz. ve sonra her geçen gün diyoruz ki daha da gelişiyoruz. allah allah. acaba? gelişiyor muyuz? kendimizden uzaklaşıyoruz. sonra biri kafayı kırıp 20-30 tane insanı tarıyor. sonra birileri intihar ediyor. sıklıkla insanlar hayatından vazgeçiyor. hayatından vazgeçmek sadece kafana sıkmak da değil ki, insanlar zaten hayatlarını yaşayamıyor. vazgeçiyor. gelişine yaşıyor. biz yalan söylüyoruz. söylediklerimiz yalan ve fakat insanlar bile bile bunu tercih ediyor. her gün kaç tane yalan söylediğinize baktınız mı hiç? yalan söylemek size göre olmayan bir şeyi olmuş gibi anlatmak olabilir. fakat ö