Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

rüyamda ki uçuş.

Sayın yolcularımız. Hoşgeldiniz.  Kaptanlarımız, pek bir önemi yok isimlerinin söylesek bile hatırlamayacaksınız. Uçuşumuz siz susana kadar sürecek. Ne zaman nereye ineceğimiz size bağlı. Şuan kalkışı yaptığımız yer sizin boktan hayatlarınız. Onları terkederek yeni açacağınız havalimanına, kısmetse pek bir güzel piste ineceğiz. Bir isteğiniz olursa şayet benden isteyin ben size belki yardımcı olurum. Belki olmam. Orası nasıl istediğinize bağlı. Sayın yolcularımız uçağımız kalkamadan önce sizlere acılarınız hakkında bir kaç bilgi vermek istiyoruz. Başınıza gelen boktanlıkları koltuk ceplerinde görmüş olduğunuz kitapçıklarda görebilirsiniz. Uçağımızda hiç çıkış bulunmamaktadır. Çıkış  yönünü gösteren ikaz ışıkları kapıların üzerinde ve koridor boyunca yerde bulunur fakat siz onları  kale almayın. Nasıl olsa birisi sizi düdüklemeden o uçaktan çıkmayacaksınız. Kemerleriniz gösterilen şekilde bağlanır. Ve belinize göre ayarlanır.  Siz zaten hepiniz bağlısınız. Ve gerçekten iste

Bu bir problem.

Git git! Yap. Mnakoym. Gençsin. Herkes sussun bence. Bir süre susalım bu kızgın günler geçsin. Sonra serinliğe çıkarız. Sonra bize ne olur biliyor musun? Biz çok sıkılırız. Hayatın mınakoymadan biz çok sıkılırız. Önce biraz dans edelim. Biraz içelim. Biraz olsun her şey. Az az. Sonra çoğalsın her yer her yere girsin. Nerde olduğumuzu unuttuğumuz an gelsin. Dağılalım sonra. Kimse kimseyi tanımasın. Mahşer günü ortalık. Yansın kül olsun. Nasıl olsa genciz böyle olması gerekiyor desin birileri. İçinden geçeni yaşa. Kaç defa geleceksin bu dünyaya. Bir! Kafasına sıçtığımın Bir defa geliyorsun. Unutmaya çalışacaklarını yaşamak ne demek! Hatırlamak istediklerine koşsan olmaz mı? Bağırırlar arkandan. Yapma. Sonra yaparsın. Sonra iyi ki yaptın. Ya da boşver unut. Boşver! Boşverelim. Sonra kaçarız buralardan. Ölmek aklına gelir. Sanki bir seçenektir ölüm. En kötü ölürüm ya dersin. Sana bakarlar böyle aklını kaçırmış birine bakar gibi. Ne diyor lan bu?! derler. Doktorun sorar "ölümü ne sı
soyutlanmak. soğumak. gitmek istemek. ve gitmek. sonunda.. her şeyin sonu var ve bunu bilmek gerek. ben kalmak istiyorum mesela şuan ama gün gelecek, an gelecek ben gideceğim. yine. bu en çok kalmak istediğim yerden gideceğim. çünkü bir gitme hali var bende. fazla kalamama. bazen çok ciddi oturup düşünüyorum gerçekten sebeplerim var mı? hiç oldu mu? yoksa ben mi uydurdum o sebepleri. bir çıkış yolum olmadığı yerde durmamak için kendime sebepler mi buluyorum sürekli. neden ayak uyduramıyorum.. olanlarla birlikte akıp gitmiyor benim hayatım. neden bu kadar irdelemek zorundayım. neden bu kadar fazla düşünmek zorundayım neye hakkım olduğunu. neyi hakettiğimi. ve neyi hak etmediğimi. ve bunları düşünürken neden aslında umursamıyorum. ben aslında umursayamazken nasıl bu kadar umursuyorum aynı anda. yoluna koymaya çalışıyorum ya her şeyi. her şey istediğim gibi olsun istiyorum. kontrolüm altında olsun hayatım. takıntı bu manyakça bir şey. bu kontrol deliliği çok kaybettiriyor insana. birin

Olur.

Ölüm şarkısı bu başlayan. Sisli yolda sallanarak gidiyoruz. Önümüz görünmüyor. Ben zaten hep gözüm kapalı yürüdüm yollarda. Her gözümü açtıklarında da terkettim. Şimdi de öyle terkediyorum ama bu kez kendimi de bırakıyorum. Zaten buz gibi olmuşum. Kemiklerim titriyor hala bir ısınma çabasında zavallı ayaklarım yamuldu. Her gün üstünde durduğum ayakkabılar çürüdü. Üstüm başım yok sanki artık. Ne giysem kayboluyor bedenimin solukluğunda. Gözlerim, gözbebeklerim benim değil. The gulag orkestar çalıyor. Gecenin orta yerinde sisli yolda. Ölümden başkasını düşünemem ki şuan. Kendi fişimi çektim zaten. İçime çektiğim oksijenden çok sigara dumanı. Midem alkolsüz tanıyamıyor kendini. Bilmiyor. Yavaş bir ölüm bu seçtiğim verilen hayata saygısızlık. Kötülük bedenime. Böyle olmayı ben istemedim belki ama ben böyle olana dek olmamak için kapamıştım gözlerimi. Şimdi açtım ve o kadar çirkindi ki görüklerim gözlerim beni terk etti. O kadar tutamıyorlar ki artık gördüğünü söylüyor dilim. Dilim varma