Ölüm şarkısı bu başlayan. Sisli yolda sallanarak gidiyoruz. Önümüz görünmüyor. Ben zaten hep gözüm kapalı yürüdüm yollarda. Her gözümü açtıklarında da terkettim. Şimdi de öyle terkediyorum ama bu kez kendimi de bırakıyorum. Zaten buz gibi olmuşum. Kemiklerim titriyor hala bir ısınma çabasında zavallı ayaklarım yamuldu. Her gün üstünde durduğum ayakkabılar çürüdü. Üstüm başım yok sanki artık. Ne giysem kayboluyor bedenimin solukluğunda. Gözlerim, gözbebeklerim benim değil.
The gulag orkestar çalıyor. Gecenin orta yerinde sisli yolda. Ölümden başkasını düşünemem ki şuan. Kendi fişimi çektim zaten. İçime çektiğim oksijenden çok sigara dumanı. Midem alkolsüz tanıyamıyor kendini. Bilmiyor. Yavaş bir ölüm bu seçtiğim verilen hayata saygısızlık. Kötülük bedenime. Böyle olmayı ben istemedim belki ama ben böyle olana dek olmamak için kapamıştım gözlerimi. Şimdi açtım ve o kadar çirkindi ki görüklerim gözlerim beni terk etti. O kadar tutamıyorlar ki artık gördüğünü söylüyor dilim. Dilim varmaz bile dediğim her şeyi yaşadım. Ve söylüyorum. Ben görüyorsam ben ölümle sarılıp uyuyorsam her gece biraz daha yakın. Söylediklerimle görecekler. Onlarda görecek gördüğümü. Bildiğimi bilecekler. Acımadıklarını anlayacaklar. Hiç düşünmediklerini. Fark etmek bir hastalıksa. Ben son evresindeyim. Farketmediğim tek şey kalmadı.
Herkesin nedenleri yanlış. Neden seçmişler kendilerine bir şeyleri yapmak için ama hepsi yalan. Uydurma. Bahane. Kendilerini kandırmaları. Doğru bir tuğla gibi kafalarına indirilmeli. Benim doğru dediklerimden gökdelen olmuştu. Şimdi üstme yıkıldı. Kafam yarıldı. Ondan bu siklemez tavrım. Ondan bu benden bi şey istemeyin beklemeyin deyişlerim. Çünkü veremem. Vereceğime çok inandırırım ama. Yalan değilim çünkü doğruyum. İnsanlar bana o yüzden faklı bir varlıkmışım gibi bakıyor. O yüzden üstüme düşüyor. Bi bok zannediyorlar. Ta ki doğrular onları da acıtmaya başlayana dek. Ruhlarını emiyorum sonra.
Gitmek istiyorlar kaçmak istiyorlar istedikçe bana sarılıyorlar. Gel seni de kurtaralım. Çünkü ben hep o kurtarılması gereken kız çocuğu oldum. Birilerinin bakması sahip çıkması beslemesi gereken.
Zamanla zayıflıklan kemiklerim göründükçe üzülüp bana pasta alsınlar. İçki her içtğimde üzülerek baksınlar. İçmemem için yalvarsınlar. Aslında kafamda olanları içince söylemem rahatsız ettiği için! Hayır senin iyiliğin için! İçip içip versem hayır demezsin ama! Ne alakası var!
İçme şu sigarayı..
Olur.
The gulag orkestar çalıyor. Gecenin orta yerinde sisli yolda. Ölümden başkasını düşünemem ki şuan. Kendi fişimi çektim zaten. İçime çektiğim oksijenden çok sigara dumanı. Midem alkolsüz tanıyamıyor kendini. Bilmiyor. Yavaş bir ölüm bu seçtiğim verilen hayata saygısızlık. Kötülük bedenime. Böyle olmayı ben istemedim belki ama ben böyle olana dek olmamak için kapamıştım gözlerimi. Şimdi açtım ve o kadar çirkindi ki görüklerim gözlerim beni terk etti. O kadar tutamıyorlar ki artık gördüğünü söylüyor dilim. Dilim varmaz bile dediğim her şeyi yaşadım. Ve söylüyorum. Ben görüyorsam ben ölümle sarılıp uyuyorsam her gece biraz daha yakın. Söylediklerimle görecekler. Onlarda görecek gördüğümü. Bildiğimi bilecekler. Acımadıklarını anlayacaklar. Hiç düşünmediklerini. Fark etmek bir hastalıksa. Ben son evresindeyim. Farketmediğim tek şey kalmadı.
Herkesin nedenleri yanlış. Neden seçmişler kendilerine bir şeyleri yapmak için ama hepsi yalan. Uydurma. Bahane. Kendilerini kandırmaları. Doğru bir tuğla gibi kafalarına indirilmeli. Benim doğru dediklerimden gökdelen olmuştu. Şimdi üstme yıkıldı. Kafam yarıldı. Ondan bu siklemez tavrım. Ondan bu benden bi şey istemeyin beklemeyin deyişlerim. Çünkü veremem. Vereceğime çok inandırırım ama. Yalan değilim çünkü doğruyum. İnsanlar bana o yüzden faklı bir varlıkmışım gibi bakıyor. O yüzden üstüme düşüyor. Bi bok zannediyorlar. Ta ki doğrular onları da acıtmaya başlayana dek. Ruhlarını emiyorum sonra.
Gitmek istiyorlar kaçmak istiyorlar istedikçe bana sarılıyorlar. Gel seni de kurtaralım. Çünkü ben hep o kurtarılması gereken kız çocuğu oldum. Birilerinin bakması sahip çıkması beslemesi gereken.
Zamanla zayıflıklan kemiklerim göründükçe üzülüp bana pasta alsınlar. İçki her içtğimde üzülerek baksınlar. İçmemem için yalvarsınlar. Aslında kafamda olanları içince söylemem rahatsız ettiği için! Hayır senin iyiliğin için! İçip içip versem hayır demezsin ama! Ne alakası var!
İçme şu sigarayı..
Olur.
Yorumlar
Yorum Gönder