yarın başımıza bir şey gelmeyeceğinin bir garantisi var mı? diyoruz ya bazen. keşke hep desek bunu. sürekli desek. desek ve sürüncemede kalan ve değiştirmesi elimizde olan şeyler hakkında tembel ve korkak olmasak. bazıları elimizde değilken bile insanın midesine kramplar sokuyor beklemekten bekleyen yerlerin uyuşuyor ya da sıkıntıdan delirmiş gibi oradan oraya zıplamak gibi saçma isteklere sahip oluyorsun. bir de halledebileceklerimizin listesi var bende o liste uzun. duruyor öyle. genelde unutmaya çalışıyorum ya da yok sayıyorum sanki öyle doğmuşum aslında hiç değişmeyecek gibi davranıyorum. içten içe bilsem bile asla bir şey yapmıyorum. yaparsam ölürüm çünkü. çözülebilecek şeyleri çözersem çok ayıp olur. yani yarın başımıza bir şey gelmeyeceğinin garantisi yok tabi ki ama bu cümleye inanıp gidemiyorsun işte. içten içe garantisi var sanıyorsun. ta ki başına gerçekten bir şey ya da aynı anda bir kaç şey gelene kadar. o zaman da yine ne yapıyorsun.. HİÇBİR ŞEY. insanoğlu inanılmaz. bi...