Her şeyin üstüne geldiği -en çok da duvarların- günler oluyor. Sanki bir boktanlık olmuş fakat sen tanımlayamıyorsun bir türlü ne olduğunu bulamıyorsun ama sanki göğsünün üzerine fil oturuyor gibi hissediyorsun. Bazı günler var öyle. Sanki her şey çok kötü ve asla düzelmeyecek durumda. Çaresizlik çok hissedilir. Sıkışmış kalmış gibi hissedersin. Öyle bir gündür ki sanki dünyada yapılacak her şey bitmiş gibi. Hiçbir şey zevk vermez ve hatta şu zamana kadar hiçbir şeyden zevk almamışsın bir daha da alamayacaksın gibi. O günler baya bir boktandır. Bu günlerin en garip olan kısmı şudur, ortada elle tutulur bir problem olmaz. Regl olmak, işsizlik, sevgiliden ayrılmak vs. yoktur. O zaman genelde bir şey yapamadığın için kızarsın kendine çünkü hiçbir şey yapmak istememenin sonucu doğal olarak hiçbir şey yapmadan öylece durmaktır. Seni yiyen şey o aslında. İlla ki bir şey yapman gerektiğine olan inancın seni yer. Hiçbir an boş geçmemeli düşüncesi yer seni. Evden çıkmak istemezsin fakat çıkman...