Gerçeği düşün şimdi. Gözünün baktığı yerde bir çift el var, görüyorsun fakat kendi ellerin mi nasıl emin olabilirsin? Gecenin karanlığında koşarak eve girip geçen günün içindeki boşlukları sayarken kime güvenebilirsin? Peki kime söyleyebilirsin, kaybettiğin an'ları bulmak istediğini? Kaybetmemek, tam olmak, kafanı çevirdiğin zaman arkada kalanı yitirmeyeceğin bir hayat istediğini nasıl sözlerle anlatabilirsin. Deniyorum. Sabit arıyorum. Bazı şeyler sabit, dokunabildiğim zaman gerçekliğini hissedebildiğim. Yalnızca sayılı insan gerçek. Diğerleri bulanık. Yalnız sayılı mekan var hafızamda tutabildiğim, bana hissettirdiklerini. Boşluklar içindeyim, sanki üstümde başımda bile delikler var. Zamanın içinden geçerken benden çalmış gibi yaşadıklarımı. Çünkü ben yalnızca saatleri anımsıyorum. Saatlerin içerisi boş. Yaşadığımı varsaymak bu! Gerçeklik yok. Bir yandan kapılıp git diyorum, güzel bir kafa yaşıyormuşsun gibi takıl git. Diğer bir taraf eksikliklerin yasını tutuyor. Bo...