Başarı nedir lan. Başarmak istemek. Fakat neyi? Neyi cidden.. Nedir bu. Hissedemiyorum yok galiba bende. Neden yok.
Ben mesela bir günde bir milyon adet istek ile uyanıyorum ertesi güne kadar hepsine üşeniyorum.
Bir milyon hayalle yola çıkıyorum, yola çıkmıyorum sonra. Oturuyorum bildiğin. Böyle bakıyorum yani.
İsteklerim var. Hem de çok var.
Mesela uyumak istediğimde uyuyabilmek. Yataktan kalkmak istemediğim zaman kendimi suçlu hissetmemek. Bir sürü kediye evimi açmak, her gün başka bir bebek kedi ile tanışmak kaynaşmak. Ya da kimse benden bir şey istemesin istiyorum. Birileri sussun istiyorum bazen de. Konuşmasının tam ortasında sussun. O kadar işte.
İstek arıyorum kendime mütemadiyen.. Bir istek bulayım da peşinden koşayım. İsteği istiyorum fakat yeterince isteyemediğim için de böyle boşlukta kalıyor, sürekli kendimle uğraşıyor, insanlardan tiksiniyor, bunun için haklı sebepler buluyor ve sağlama yapıyorum.
Bütün gün ne kadar çok hiçbir şey yapasım olmadığını düşünüyorum. O kadar çok istemiyorum ve günün sonunda gerçekten bir kaç parça müzikten keyif almak, film izlemek, kitap okuyabilmek dışında bir adım atmamış olmaktan dolayı kendimi suçlarken ve sonrasında "yok ya iyisin iyi" diyerek teselli olurken buluyorum.
Çünkü ne zaman bir şeyler yapmaya kalksam sonunda kendimi mutsuz hissediyorum. Çünkü benim canım aslında hiçbir şey yapmak istemiyor.
Maniğim geri geldi lan hayatımda yaptığım ve başardığım tek şey olan işe bir süredir gitmediğim için.
İyiyim günlerdir. Fakat başladı yine kafama hücum eden düşünceler. Başladı yine mide krampları, berbat hisler, uyumak istememek (çünkü yarın olacak) hayattan nefret etmek.
Çünkü bitiyor işte. Gerçek hayata dönüyoruz. Kölelik ile oyunculuk arası hayatımız. Her gün, her şey aynı ve her gün, her şey daha katlanılmaz.
Ben hiçbir şey/hiçbir kimse olmak istiyorum çoğu zaman. Kimse benim için iyi ya da kötü bir şeyler söylemesin. Ben öylece olayım yani.
Amaçsızlığı sorgulamasınlar, yaptığım işi bir bok sanmasınlar, boş boş oturduğum zaman neden öyle demesinler. Yani kısaca bana dokunmasınlar. Ben yokmuşum gibi davranabilirler bile. Bilemiyorum.
Kendimi yine bir kum tanesi kadar bile değerli hissetmiyorum. Ve ben bu hissi çok seviyorum. Beni çok rahatlatıyor. Sanki sorumluluklar ve ensemde sürekli bastıran el yok oluyor gibi o düşünce ile.
Amacım yok yine de amaçsızca aranıyorum. İsteğim yok, umurumda olması için uğraşıyorum. Bir yandan dünya skime değil hissediyorum diğer yandan bu yaşam tarzım ile bazı insanları üzüyorum, belki bazılarını da sıkıyorum, bazıları tarafından da "deli lan bu" ya da "gerizekalı heralde" diye algılanıyorum. Belki de ondan bu çabalamaya olan çabam. Başkaları için yani. Onu da bilmiyorum.
Fakat benim uzun zamandır en büyük başarım dişçiye randevu alabilmiş olmak. Yarın 2'de gideceğim çok heyecanlıyım.
Yorumlar
Yorum Gönder