GİRİŞ
"Çatışma birbiriyle çelişen bir dizi nevrotik eğilim arasındaydı ve bu çelişki en başta kişinin diğerleriyle ilişkisini etkilese de, zamanla kendisiyle olan ilişkisini de içine alıyor ve onun çelişkili özellikler ve değerler taşımasına neden oluyordu."
"Temel işlevi içsel kuşkuları yatıştırmak olan mesnetsiz bir haklılık duygusu, parçalanmış bir insanı saf irade gücüyle bir arada tutan katı bir özdenetim ve tüm değerleri küçümserken ideatkkere ilişkin çatışmaları ortadan kaldıran sinizm"
NEVROTİK ÇATIŞMALARIN YAKICILIĞI
"Çatışmalar çoğunlukla fikirler, inançlar ve değer yargılarıyla ilişkili olduğundan onların farkına varmak için önce kişinin kendi değer sistemini geliştirmiş olması gerekir. Başkalarından devraldığımız ve özümsemediğimiz fikirler çatışmaya yol açacak ya da seçim yaparken kişiye rehberlik edecek bir güce sahip değildir. Yeni etkilere maruz kalındığında bu tür fikirlerin yerini kolayca diğerleri alacaktır."
"Harry Emerson Fosdick - Gerçek bir birey olmak üzerine"
İNSANLARA YAKLAŞMA
"Birinci grup yani uyumlu tip, insanlara "yaklaşma" dediğimiz eğilimin tüm özelliklerini gösterir. Belirgin bir sevgi ve onay ihtiyacı içindedir; özel olarak ise "hem hayattan tüm beklentilerini karşılayıp hem iyiliğin ve kötülüğün tüm sorumluluğunu üstüne alacak bir eşe" -yani bir arkadaşa, bir sevgiliye, bir karı ya da kocaya- gereksinim duyuyordur.
"Öç ve intikam isteği öyle derinlere bastırılmıştır ki çoğu zaman nasıl bu kadar kolay gönlü alınabildiğine ve hiçbir zaman fazla kin tutmamasına şaşırır. Bu bağlamda önemli olan başka bir şey de otomatik olarak suçu, hatayı üzerine alma eğilimidir. Gene gerçek duygularından bağımsız olarak -yani gerçekte kendini suçlu hissedip hissetmemediğinden bağımsız olarak- herhangi bir haksız eleştiri ya da saldırı karşısında diğerlerindense kendini suçlama ve kendinden süphe etme eğiliminde olacaktır"
"Ayrıca hayatı büsbütün başkalarına yönelik olduğundan, ketlendiği alanlar çoğunlukla kendi için bir şey yapmasını ya da kendi başına bir şey yapmasını ya da kendi başına zevk almasını engeller. Bu öyle bir noktaya gelebilir ki, her hangi biriyle paylaşılmayan bir deneyim -bu ister bir yemek, ister bir gösteri, ister bir müzik, ister bir manzara olsun- anlamsızlaşır. Kuşkusuz, haz ve eğlencenin böyle katı bir biçimde sınırlanması yalnızca o kişinin hayatını fakirleştirmekle kalmayıp, onu diğerlerine daha bağımlı kılar."
"Uyumlu kişi için aşk, diğer her şeyi dışlama pahasına peşinde koşulan bir hayalete dönüşür. İnsanlar, doğa, iş, herhangi bir eğlence ya da ilgi onlara tat ve heyecan katacak bir aşk ilişkisi olmadığı zaman anlamsızdır."
Fritz Wittels - Nevrotiklerdeki bilinçdışı hayaletler
İNSANLARIN AKSİNE GİTME
"Çatışma birbiriyle çelişen bir dizi nevrotik eğilim arasındaydı ve bu çelişki en başta kişinin diğerleriyle ilişkisini etkilese de, zamanla kendisiyle olan ilişkisini de içine alıyor ve onun çelişkili özellikler ve değerler taşımasına neden oluyordu."
"Temel işlevi içsel kuşkuları yatıştırmak olan mesnetsiz bir haklılık duygusu, parçalanmış bir insanı saf irade gücüyle bir arada tutan katı bir özdenetim ve tüm değerleri küçümserken ideatkkere ilişkin çatışmaları ortadan kaldıran sinizm"
NEVROTİK ÇATIŞMALARIN YAKICILIĞI
"Çatışmalar çoğunlukla fikirler, inançlar ve değer yargılarıyla ilişkili olduğundan onların farkına varmak için önce kişinin kendi değer sistemini geliştirmiş olması gerekir. Başkalarından devraldığımız ve özümsemediğimiz fikirler çatışmaya yol açacak ya da seçim yaparken kişiye rehberlik edecek bir güce sahip değildir. Yeni etkilere maruz kalındığında bu tür fikirlerin yerini kolayca diğerleri alacaktır."
"Harry Emerson Fosdick - Gerçek bir birey olmak üzerine"
İNSANLARA YAKLAŞMA
"Birinci grup yani uyumlu tip, insanlara "yaklaşma" dediğimiz eğilimin tüm özelliklerini gösterir. Belirgin bir sevgi ve onay ihtiyacı içindedir; özel olarak ise "hem hayattan tüm beklentilerini karşılayıp hem iyiliğin ve kötülüğün tüm sorumluluğunu üstüne alacak bir eşe" -yani bir arkadaşa, bir sevgiliye, bir karı ya da kocaya- gereksinim duyuyordur.
"Öç ve intikam isteği öyle derinlere bastırılmıştır ki çoğu zaman nasıl bu kadar kolay gönlü alınabildiğine ve hiçbir zaman fazla kin tutmamasına şaşırır. Bu bağlamda önemli olan başka bir şey de otomatik olarak suçu, hatayı üzerine alma eğilimidir. Gene gerçek duygularından bağımsız olarak -yani gerçekte kendini suçlu hissedip hissetmemediğinden bağımsız olarak- herhangi bir haksız eleştiri ya da saldırı karşısında diğerlerindense kendini suçlama ve kendinden süphe etme eğiliminde olacaktır"
"Ayrıca hayatı büsbütün başkalarına yönelik olduğundan, ketlendiği alanlar çoğunlukla kendi için bir şey yapmasını ya da kendi başına bir şey yapmasını ya da kendi başına zevk almasını engeller. Bu öyle bir noktaya gelebilir ki, her hangi biriyle paylaşılmayan bir deneyim -bu ister bir yemek, ister bir gösteri, ister bir müzik, ister bir manzara olsun- anlamsızlaşır. Kuşkusuz, haz ve eğlencenin böyle katı bir biçimde sınırlanması yalnızca o kişinin hayatını fakirleştirmekle kalmayıp, onu diğerlerine daha bağımlı kılar."
"Uyumlu kişi için aşk, diğer her şeyi dışlama pahasına peşinde koşulan bir hayalete dönüşür. İnsanlar, doğa, iş, herhangi bir eğlence ya da ilgi onlara tat ve heyecan katacak bir aşk ilişkisi olmadığı zaman anlamsızdır."
Fritz Wittels - Nevrotiklerdeki bilinçdışı hayaletler
İNSANLARIN AKSİNE GİTME
Yorumlar
Yorum Gönder