Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

rust. cohle.

bişey hissetmeye çalışmak. çağımızın problemi olabilir mi? olabilir. HERHANGİ bir şey hissetmeye çalıştığın zaman da sorun haline dönüşebilir. uyarıcılar, uyuşturucular, çeşitli acılar vb.

zira sevmek çok abartılmış durumda. herkes her şeyi kısa süreliğine seviyor. bir sonraki seveceği şeyi bulana kadar aşırı seviyor, bağlanıyor, vazgeçemiyor. ta ki vazgeçene kadar. çok basit çözümler, çok karmaşık problemlere veriliyor. çözülmemişler gömülünce de doğal olarak - çok doğal olarak - deliriyorsun, deliriyorlar, deliriyoruz.

herkes çeşitli şekilerde deliriyor.

delirmeyi de normalleştirdiğimize göre, devam.

delirdik ve mantıklı hislere ulaşımı kaybettik. ne yapabiliriz diye soruyorlar? şaka şaka kimse bi skim sormuyor. sorsalar zaten problemin farkında olurlar ve deli olmazlar değil mi?

devam ediyorlar. yollarına çıkan her sorunu ezerek, gömerek, gömemezlerse varlığını yok sayarak devam ediyorlar. ediyoruz.

beynimde arkada çalışan bir aplikasyon gibi kalıyor diyordu birisi. ne kadar doğru bir tanım olduğunu şimdi anlıyorum.

arkada açık kalan hisler cümbüşü var. amigdalanın bu olanlardan haberi yok yalnız. kaçamıyor da, tepki verilmesi için gerekli uyarılmayı da almıyor.

ne olursa olsun yaşayabilmek ve çalışabilen insanlar olabilmek adına yok saymamız gerekiyor.

ve bunun sınırları her geçen gün genişliyor, genişliyor ve genişliyor ta ki istesen de hissedemeyeceğin hale gelene kadar.

bu sikko durumun içerisinden yazıyorum ben de.

seviyorum ya en azından, sevebiliyorum, bazı şeyleri, seviyorum... seviyor muyum lan acaba cidden? sevginin devamında vazgeçmek olabiliyor mu? çok kolay vazgeçmek ama. bir göz kırması süresinde vazgeçebilir misin sevdiğin herhangi bir şeyden. vazgeçmemeli misin? sanırım vazgeçtiğin şeyi aslında sevmiyorsun. sanırım sevgiyi de bok ettim. sevmiyorum da mnakoyim. hiçbir şeyi sevemiyorum da. çok az sevdiğim şeyler var hepsi çok zararlı.

(bu arada, anlatmaya çalıştığım hiçbir şey yok)

sadece deniyorum ben bir şeyler hissetmeyi. denediğim her nokta da neyse siktiret belki de hissetmemek daha iyi diyerek geri çıkıyorum ne bokuma girdiysem.

doktorlarımdan bir tanesi "yaşam enerjisi paylaşmakla var olabilir" demişti. "özel insanla paylaşmak" böyle bir şey olabilir mi peki? hissetmediğimiz noktada özel insanlar, paylaşmalar, anlatmalar, iç içe geçene kadar susmadan konuşmak olabilir mi? olamaz işte. e ne bok yiyeceğiz. en büyük paylaşımımı netflix ve spotify ve instagramla yapıtğımız sürece ne bok yiyebiliriz ki. hayat motivasyonunu kaybettikten ve geri alamadıktan sonra nasıl olabilir ki.

doktor da kolaydan sallamış öyle zaten amk.

60 yaşında adam. sana kolay yaşam enerjisi... 30 sene önce insanla paylaşmak dışında yapacak bir şey yoktu ki...

30 sene önce yalnız değildik bu kadar. değillerdi.

sonra hayat kolaylaştı. yaşamak kolaylaştı ve sıkılmaya başladık, sıkıldıkça düşünmeye, düşündükçe de içinden çıkılmaz sorularla boğuşmaya başladık. sorguladık ve bitti işte. her şey bir gecede anlamını yitirdi.

sonra müthiş kaçışımız başladı ve sağolsun sosyal medya ve internet bu kaçışta çok yardımcı. kafanı boktan şeylerle oyalamak o kadar basit ve hızlı.

ta ki yapamayana kadar... yaptık.

sonra dedik ki;

her şey anlamsız.

hiçbir şey hissedemiyoruz.

neden yaşıyoruz.

kimsenin cevabı yok... dünyanın en mantıklı sorusuna verilebilecek hiçbir cevap yok.

geçmiş olsun topluca kafayı yedik.

Rust'ın dediğine geliyoruz  bu durumda. Çok açıklayıcı olacak ve net. Buyrun;


I'd consider myself a realist, alright? 

But in philosophical terms I'm what's called a pessimist... 

I think human consciousness is a tragic misstep in evolution. We became too self-aware. 

Nature created an aspect of nature separate from itself - we are creatures that should not exist by natural law... We are things that labor under the illusion of having a self, that accretion of sensory experience and feelings, programmed with total assurance that we are each somebody, when in fact everybody's nobody... 

I think the honorable thing for our species to do is to deny our programming. Stop reproducing, walk hand in hand into extinction - one last midnight, brothers and sisters opting out of a raw deal.


kısaca diyor ki; yarağı yemişiz biz. hiçbir manamız yok, koca bir yanlışız doğada ve bu kesin bilgi, bunu yayalım sonra da kafa kafaya verip diyelim ki; üremeyi durduruyoruz, hep birlikte yok olmaya yemin ediyoruz.

tek katılmadığım kısmı bu pesimistlik değil artık bu realistlik. gerçek bu. bu hatta belki de elimizde ki tek gerçek.

hadi bakalım.





























Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gaslightingin türkçesi adam sikmektir.

manipülatif insanlar hakkında konuşacağım. tamamen klinik vakalara olan ilgimden yazılmış bir yazıdır. hiç yaşamadım zira manipülasyonu 50 km öteden anlayıp kaçıyorum.  şimdi çok önemli bir bilgi vericem bunu yazın bir yere; manipüle edilmeye çalıştığımı nasıl anlıyorum, şöyle: normalde doğru olduğunu bildiğin ve her zaman yaptığım herhangi bir şey var (33 sene içerisinde herhangi bir zamandayız), görüştüğüm ve görüşmemde sorun olmayan herhangi biri var, gittiğim ve gitmekte sorun görmediğim herhangi bir yer var, bir müzik var dinlediğim, bir giysi var giydiğim, bir inanç var inandığım herhangi bir şey olabilir ve: birisi bana gelip diyor ki  "yapma bunu, çünkü ben istemiyorum"  "çünkü ben üzülüyorum" "çünkü bana göre yanlış ve bu sebepten yapmamalısın" "sadece beni üzdüğü için bu yanlıştır" vb. welcome to the manipülasyonun anası world.  akıl sağlığınızın yerinde olduğuna güveniyorsanız. ne yapıyorduysanız o insandan önce lütfen yapmaya devam ed

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o insan kişisi iyi bir anne ya da k

the only horrible thing in the world is gerçekten ennui.

boredom is a sign of satisfied ignorance, blunted apprehension, crass sympathies, dull understanding, feeble powers of attention, and irreclaimable weakness of character. james bridie boredom is certainly not an evil to be taken lightly: it will ultimately etch lines of true despair onto a face. It makes beings with as little love for each other as humans nonetheless seek each other with such intensity, and in this way becomes the source of sociability.” schopenhauer the only horrible thing in the world is ennui, Dorian. That is the one sin for which there is no forgiveness. oscar wilde - the picture of dorian gray. hepinize katılıyorum, tüm kötülüklerin anası alkol değil can sıkıntısıdır. ben.