Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

to me..

all eyes on the calendar another year i claim of total indifference, to here the days pile up
with decisions to be made, i'm sure all of them were wrong.
into this song i send myself and with these drinks i plan to collapse and forget this wasted year, these wasted years. devoted friends, they disappear
and i'm sorry about the phone call and needing you.
some decisions you don't make.
i guess it's just like breathing and not wanting to.
there are some things you can't fake.
i guess that it's typical to cling to memories you'll never get back again.
and to sort through old photographs of a summer long ago or a friend that you used to know
and there below his frozen face. you wrote the name and that ancient date, that ancient date
and you can't believe that he's really gone.
when all that's left is a fucking song and i'm sorry about the phone call and waking you.
i know that it is late..
but thank you for talking because i needed to
some things just can't wait..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ--- Irvin D. Yalom

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ ÖLÜM: "İnsan büyük bir boşluktan, ciddi bir hastalıktan, yeni doğmuş gibi, derisini dökmüş bir şekilde, daha duyarlı ve kötücül neşe için daha duyarlı bir damak zevkiyle, bütün iyi şeyler için daha duyarlı bir dille, daha büyük bir keyifle, tehlikeli bir masumiyetle, daha çocuksu bir şekilde, ama daha önce hiç olmadığı kadar kurnaz bir şekilde çıkar. " Nietzche "Ölümün sunduğu karanlık arka plan, hayatın yumuşak renklerini bütün saflığıyla öne çıkarır." Santaya Sorumluluğun üstlenilmesi kişinin nihai kurtarıcıya olan inancından vazgeçmesiyle de sonuçlanmaktadır. ANLAMSIZLIK: "Şu anda yaptığım ve yarın yapacağım şeyden ne yarar gelecek? Benim bütün hayatımdan ne yarar gelecek? Başka şekilde ifade edecek olursam - Neden yaşamalıyım? Neden bir şey yapmalıyım. Yine başka bir ifade ile: Beni bekleyen kaçınılmaz ölümle tahrip olmayacak herhangi bir anlam var mı hayatta? Tolstoy Nevroz: Anlamını bulamamış olan ruhun acı çekme...

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o...

gdybym

aklımı akıtasım var sayfalarca. olanlar, olmayanlar, yaşanamamışlar, yaşanacaklar, ölüler, diriler, ruhsuzlar ve ruhu benimle kalanlar. hepsi ayaklanmış gibi. algılarım açık her şeye, hepsine ve herkese.  çılgın bir aşk ve acılı bir ayrılığı aynı anda yaşıyor gibiyim. beynimin tüm ışıkları yanıyor şuan. bütün hormonlar aynı anda salgılanıyor gibi. müthiş bir senfoni var kafamın içerisinde.  ne zaman ki düşünmeyi bıraktım, çabalamayı bıraktım, sorgulamayı ve istemeyi bıraktım, sonra biraz durdum ve gerçekten bıraktım o an oldu tüm bunlar. kendime yetişemiyorum sanki.  kendine yetişememek neyse. ama bu hissi açıklayacak şiirselliğe sahip değilim.  ruhumu şuan yolda görsem tanımam. ulaşmaya çalışıyorum, konuşmaya tanışmaya. ve belki uzun süredir ilk kez seviyorum. bu özgürlüğü ilk kez tadıyorum. beni benden alan bir sonsuzluk var kafamın içinde.  bir zaman gelip de "artık bu kafadan bi bok olmaz" dediğin vakit farklılaşıyorsun ve diyorsun ki "sikerler"...