İsmimizi, statümüzü, yaşımızı, ırkımızı tanışmanın ilk 10 dakikası içerisinde sormadığımız zaman, sormasak bile öğrenmek hevesini arkamızda bıraktığımız zaman gerçekten özgür insanlar olabileceğimiz gerçeği baya acı bir gerçek. Bilinmediği zaman ön yargıdan kurtuluyoruz bu bir gerçek. Ufacık bilgiler, kişiliğimizin bilmemkaç milyonda biri kadar ufacık. Fakat çok değerli. Çok garibiz biz insanlar.. Tutup karşındakine, karşındakinin görüşüne saygı duymaktan bahsediyoruz. Bir ufak bilgi ile sarsılacak saygımız ise yokmuş gibi davranıyoruz. Söyleyemediğimiz ve sadece söylemediğimiz için doğru olduğumuzu sandığımız hislerle, ön yargılarla doluyuz, taşıyoruz. Öyle olmadığımıza inandırmaya çalışmamız, öyle olmadığımıza inanmamız, o kadar net özgürlük kavramının ya da saygı çerçevesinin olacağına inanmamız da bir o kadar.. Garip.
bir sorun var. ve ben bunu yoksayiyorum. yapmam gerekeni biliyorum cok net ama yapmaktan korkuyorum. ve isin garip tarafi bu bana ilk defa oluyor. ne yapmam gerektigini cok iyi bilip de yapmamak.. tam tersine tam dikine gitmek. zorlamak sanki kendimi mi zorluyorum acaba? dayanma gucumu sinirlarimi. cok mu yanlis yapiyorum diye dusunuyorum surekli. bu kadar fazla dusunuyorsam bir sorun var demektir. ama ben sorunu cozemiyorum. cozemedigim icin belki kaliyorum. cozulmez bir durum var hosuma gitmiyor aslinda. ama sanki gidiyormus gibi ayni yerin etrafinda donup donup duruyorum. bazen bir seyi degil de her seyi kokunden degistirebilecegimi dusunuyorum. sonra bakiyorum bir adim bile atamiyorum. cunku kendi kendime yapabilecegim bir sey degil bu. ben yapabilirim saniyorum. ama tek yapabilecegim susmak, gitmek, bitirmek. ben bunlari becerebiliyorum en iyi yaptigim sey su hayatta bir seye son vermek ve arkama bile bakmadan gitmek. hic olmamis hic yasanmamis gibi davranmak. mukemmelim. ama so...
Yorumlar
Yorum Gönder