Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

Bugün Ayaklarımı Düşündüm!!!

Hiç düşünmedim ya bugün! Bütün bir gün. Ta ki child pose'a kadar. Child pose'da nefes alıp verirken aklıma geldiler bir bir. Hayatımda olup bitenler. Bütün o pis hislerin isimleri geldi aklıma. Olmaz olasıcalar. Keşke hiç öğrenmeseydim. Keşke bugün beynimin yaptığı gibi başka bir şeyle oyalanırken diğerleri tamamen değerlerini kaybedebilseydi.. ama ben her istediğimde. 

Soğukta yürüyordum. Uçarak adeta. Neden bu kadar mutluyum diye de düşündüm aslında. Bulamamıştım, child pose'a gelene kadar. Beynim susmuş. Saatlerce. Belki 12 saat. Susmuştu. Nasıl bir rahatlama aman allahım! Ondan bebek gibiydim. Çocuk gibiydim. Ergenliğe gelmemiştim bile hala. Öfkeden, nefretten, asabiyetten, mutsuzluktan, gerginlikten eser yoktu. Yorulmuştum. Tek hissettiğim şey ayaklarımdı. Parmağım acıyordu yürürken. Ayaklarımı düşündüm ya bütün yol! Bunun olabilmiş olmasına şuan şaşırarak gözlerim doluyor. Çok uzun zamandı. Çok uzun zaman.. 

Şimdi hasta gibi bir şarkıyı dinliyorum biraz melankoliye bağladım ama yapacak bir şey yok insan özünü yadırgayamaz. Hoşuma gidiyor melankoli çeksin beni. Ben onu sevebilirim. Güzel geliyor. Akıp gidiyor sanki her şey. Su gibi. Su da güzel bir şey ondan benzettim. Serin belki.. Ama akıp gidiyor olması güzel. Zorlama yok, ittirme yok. Kendiliğinden olması güzel. Kendiliğinden çok güzel bir şey. 
Kendiliğinden oluyor şuan her şey. 

Güzel rüyalar görmeliyim. Güzel bir güne uyanmalıyım. Güzel bir şeyler olmalı. Fakat çok iyi bildiğim bir şey var ben güzel olsun istediğim ne varsa yapabilmek için öncesinde dünyanın en boktan şeylerini yaşayacağım ve yaşatacağım. Nefret ve ölüm bile olabilir bunların içerisinde. Ölüp ölüp dirilen ölüm. Nefret daha çok. Kötü sözler. Çığlıklar duyuyorum. Daha da iğrenç şeyler. Hayal kırıklığı, üzüntü, depresyon falan falan.. Sonunda güzel olacak. Güzel olacak olmalı. Denemeden bilemezsin. Denemek zorundasın. 

Zorundayım ben!

En azından ayaklarımı düşünmeye başladım. Yalnızca ayaklarımı. He bir de elim de acıdı. Yeni geçmişti nasırlarım ne zaman çıkarlar acaba diye düşündüm.. 

Başka bir dünyaya adım attım gibi. Başlangıcı yapıyorum gibi. Korktuğum zaman artık aynı şeyleri söylemiyorum. Fakat ne düşüneceğimi de bilmiyorum. Yalnızca korkuya odaklanıyorum o zaman da korku gidiyor. Yok oluyor. 

Ben de bazen yok oluyor gibi hissediyorum. Yok olmak istiyorum bazen. Yok derken. Ben var olabilirim fakat kimse var olduğumu bilmesin mesela.. Bazen olsun tabi. Gidesim gelip de üşendiğim zaman.

Bugün gittim. Hemen döndüm ama.. Yine de gittim. Koptum. Yok oldum neredeyse. Ulaşılmazdım. Ulaşamazdım. İyiydim. 

Güle güle.. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gaslightingin türkçesi adam sikmektir.

manipülatif insanlar hakkında konuşacağım. tamamen klinik vakalara olan ilgimden yazılmış bir yazıdır. hiç yaşamadım zira manipülasyonu 50 km öteden anlayıp kaçıyorum.  şimdi çok önemli bir bilgi vericem bunu yazın bir yere; manipüle edilmeye çalıştığımı nasıl anlıyorum, şöyle: normalde doğru olduğunu bildiğin ve her zaman yaptığım herhangi bir şey var (33 sene içerisinde herhangi bir zamandayız), görüştüğüm ve görüşmemde sorun olmayan herhangi biri var, gittiğim ve gitmekte sorun görmediğim herhangi bir yer var, bir müzik var dinlediğim, bir giysi var giydiğim, bir inanç var inandığım herhangi bir şey olabilir ve: birisi bana gelip diyor ki  "yapma bunu, çünkü ben istemiyorum"  "çünkü ben üzülüyorum" "çünkü bana göre yanlış ve bu sebepten yapmamalısın" "sadece beni üzdüğü için bu yanlıştır" vb. welcome to the manipülasyonun anası world.  akıl sağlığınızın yerinde olduğuna güveniyorsanız. ne yapıyorduysanız o insandan önce lütfen yapmaya devam ed

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o insan kişisi iyi bir anne ya da k

the only horrible thing in the world is gerçekten ennui.

boredom is a sign of satisfied ignorance, blunted apprehension, crass sympathies, dull understanding, feeble powers of attention, and irreclaimable weakness of character. james bridie boredom is certainly not an evil to be taken lightly: it will ultimately etch lines of true despair onto a face. It makes beings with as little love for each other as humans nonetheless seek each other with such intensity, and in this way becomes the source of sociability.” schopenhauer the only horrible thing in the world is ennui, Dorian. That is the one sin for which there is no forgiveness. oscar wilde - the picture of dorian gray. hepinize katılıyorum, tüm kötülüklerin anası alkol değil can sıkıntısıdır. ben.