Güzeldi lan.
Yani bir kısmı güzeldi. Bazı kısımları özellikle güneşin sırtıma vurduğu kısımlar falan çok fazla güzeldi. Gözümde canlandırırken bile yerden yüksekte gibiyim. Mutlu olma kapasitesine sahip olduğuma inanmak güzel. Gördüm çünkü. Artık kimse bana asla mutlu olamayacaksın! sen bu kafayla falan.. demeyecek.
Oldum. Güzeldi de. Biraz sürdü, sürebildi. Söylenmedim ben o sürede. Hiç şikayet etmedim. Hiç geri gitmedim. Hep kaldım, durdum, sustum vs. Sonra bir zaman geldi o güzeldi lan dediğim her ne ise bozdum.
Ben güzel değilim ki lan.
Değilim yani kabul ediyorum. Bunu tabi ki tartışırken kabul etmiyorum. Sanki en iyi benmişim gibi davranıyorum. Ben normalmişim gibi ve isteklerim normalmiş gibi. Aslında olmadığının gayet farkındayım. Normali istedim bir süre o halimle daha beterdim. İstiyor ve aynı zamanda istemiyordum. Nasıl bir işkenceydim!
Şimdi de işkence olmamak adına alıyorum kendi isteklerimi ve gidiyorum. Çünkü bazı insanlar güzel şeyler yaşamalı. O istedikleri güzelde de kesinlikle ben yokum. Ahha. En başındayken anlatmalı mıyım? Söylemeli miyim? Yok mnkym bi de sözleşme imzalayalım. Bunlar bunlar olsun diğerleri gitsin yazalım.
Ben bilmiyorum ki yarın ne isteyeceğimi. Yarın neye tutkuyla bağlanacağımı. İnsanlar nasıl biliyor? Arkadaşlarım -yani uzaktan baktığım arkadaşlarım- nasılda yürütebiliyorlar her şeyi. Sorunları olduğu halde yenisini aramıyorlar. Nasıl kaçmıyorlar. Tatmin olmuşlar gibi sanki. Yorulmuşlar. Sıkılmışlar ama bir yandan da daha iyisi yokmuş gibi davranıyorlar. Öyle kabul ediyorlar.
Daha iyisini ararsan sonu gelmez.. Ama yani bazen de sıkılmıyor musunuz? Aynısı. Hep. Her zaman. Düzelmeyecek fakat düzelmesini umut ederek geçirdiğin bir ömrü göremiyor musun?! Enteresan.
Kavgadan bahsediyorum. Uyumsuzluktan. Sürekli haber vermek zorunda olmaktan. Sürekli birinin seni bilmesinden. Ben bilmesine izin verip sonra bildiklerini unutsun istiyorum. Çünkü endişelenmesin istiyorum, endişeleniyor. Bazen de endişelensin istiyorum o zaman da endişelenmiyor. En güzel kısmı bilmediği kısmı. O haldeyken her şey çok havada. Her şey çok sıradan. Her şey çok yüzeysel ve koparılabilir.
Hadi gidelim biz. Kendimize yeni bir hayat kuralım. Kimsenin olmadığı. Kimsenin gerçekten var olamadığı. Kimseyi çıkarmak zorunda kalmayacağımız bir hayat kuralım. Ha
Yani bir kısmı güzeldi. Bazı kısımları özellikle güneşin sırtıma vurduğu kısımlar falan çok fazla güzeldi. Gözümde canlandırırken bile yerden yüksekte gibiyim. Mutlu olma kapasitesine sahip olduğuma inanmak güzel. Gördüm çünkü. Artık kimse bana asla mutlu olamayacaksın! sen bu kafayla falan.. demeyecek.
Oldum. Güzeldi de. Biraz sürdü, sürebildi. Söylenmedim ben o sürede. Hiç şikayet etmedim. Hiç geri gitmedim. Hep kaldım, durdum, sustum vs. Sonra bir zaman geldi o güzeldi lan dediğim her ne ise bozdum.
Ben güzel değilim ki lan.
Değilim yani kabul ediyorum. Bunu tabi ki tartışırken kabul etmiyorum. Sanki en iyi benmişim gibi davranıyorum. Ben normalmişim gibi ve isteklerim normalmiş gibi. Aslında olmadığının gayet farkındayım. Normali istedim bir süre o halimle daha beterdim. İstiyor ve aynı zamanda istemiyordum. Nasıl bir işkenceydim!
Şimdi de işkence olmamak adına alıyorum kendi isteklerimi ve gidiyorum. Çünkü bazı insanlar güzel şeyler yaşamalı. O istedikleri güzelde de kesinlikle ben yokum. Ahha. En başındayken anlatmalı mıyım? Söylemeli miyim? Yok mnkym bi de sözleşme imzalayalım. Bunlar bunlar olsun diğerleri gitsin yazalım.
Ben bilmiyorum ki yarın ne isteyeceğimi. Yarın neye tutkuyla bağlanacağımı. İnsanlar nasıl biliyor? Arkadaşlarım -yani uzaktan baktığım arkadaşlarım- nasılda yürütebiliyorlar her şeyi. Sorunları olduğu halde yenisini aramıyorlar. Nasıl kaçmıyorlar. Tatmin olmuşlar gibi sanki. Yorulmuşlar. Sıkılmışlar ama bir yandan da daha iyisi yokmuş gibi davranıyorlar. Öyle kabul ediyorlar.
Daha iyisini ararsan sonu gelmez.. Ama yani bazen de sıkılmıyor musunuz? Aynısı. Hep. Her zaman. Düzelmeyecek fakat düzelmesini umut ederek geçirdiğin bir ömrü göremiyor musun?! Enteresan.
Kavgadan bahsediyorum. Uyumsuzluktan. Sürekli haber vermek zorunda olmaktan. Sürekli birinin seni bilmesinden. Ben bilmesine izin verip sonra bildiklerini unutsun istiyorum. Çünkü endişelenmesin istiyorum, endişeleniyor. Bazen de endişelensin istiyorum o zaman da endişelenmiyor. En güzel kısmı bilmediği kısmı. O haldeyken her şey çok havada. Her şey çok sıradan. Her şey çok yüzeysel ve koparılabilir.
Hadi gidelim biz. Kendimize yeni bir hayat kuralım. Kimsenin olmadığı. Kimsenin gerçekten var olamadığı. Kimseyi çıkarmak zorunda kalmayacağımız bir hayat kuralım. Ha
Yorumlar
Yorum Gönder