Sinirlenmek saçma oluyor. Vazgeçmek, kaçmak, arkanı dönüp
gitmek, gülmek, susmak, hissetmemek, düşünmemek, unutmak bile
daha iyi. Sağlık açısından tabi. Ben hep sağlığı ve sağlıklı olmayı
düşündüğüm için bunu yazıyorum, sinirlenmek iyi olamaz.
Manasız. Bir yere varamazsın.
O anı biliyorum! Kalbine doluyor önce, sonra taşıp bin kilometre
hızla girebildiği bütün hücreye varıyor, yukarı doğru sıcaklık ellere
doğru da buz gibi. Sinir! Of ben nasıl kızarım. Hep gözlerimde
sönüyor kızgınlık. O yüzden iğrenç bir insanım. Tercih etmem
gerektiği zaman gülmeyi seçip ukala ve gamsız oluyorum.
Ağlarsam duygularına yenik düşen ergen oluyorum.
Tercih meselesi. Ben sinirlenmiyorum.
Çoğu his ne kadar fazlalık. Ve çoğu his ne kadar aynı
sinirlenmekle. Sonu hep aynı bok. Zararlı. Sağlık önemli,
ben önemli, sinirlenmek boktan konusu bu. Garip mi? Evet.
Sağlığım önemli. Sıkıcı olana dek.. Sıkıldığım zaman pek önemi yok.
Bozabiliriz bazı kısımları sonradan yapması zevkli olsun diye.
Sinirlenmemeye çalışıyorum bu ok. Fakat mesela bazı insanlar diyor
ki; '' ben hayvan pek sevmem.. '' şimdi bunu diyen insanı görünce
içimde müthiş bir sıcaklık hissediyorum. Sanki o sıcaklık büyüyerek
bir alev topuna dönüşecek ve hepimizi gebertecek sanıyorum. Yine
de susuyorum. Anla işte. Durduramıyorum fakat susuyorum. Ya da
fikrini '' kabul ettirmeye '' çalışan birini gördüğümde. Avuç içimde
büyüyor pislikten bir top. Ağzına gömesim geliyor en
heyecanlandığı yerde. ' ben öyle düşünmüyorum. (Nokta)
diyorum. Susuyorum. Düşünceler beynimde bir süre kalıyor.
Vahşi hayaller, sapıkça bir gülümseme falan. Olsun.
Sonra gülebiliyorum.
Mutlaka gülüyorum.
Çünkü gülmek bana yakışıyor ahahhasktir. Yok, o değil.
Gülüyorum. Çünkü baş etmenin en güzel yolu. Her şeyle baş
edersin. Her şey komik olabilir. Her şey değiştirilebilir. Yeri
değişmez ama sen gider arkadan bakarsın. Gölgesine bakarsın,
akşam olur serinde izlersin. Değiştirebilirsin. Bilinci. Bildiklerini.
Ben düşünmeyi seviyorum. Çözmek çokta skmde değil açıkcası.
Düşünmek önemli olan kısmı. Düşünmeyi seviyorum. Anlamayı.
Ve bunun yüzünden sinirlenmekten nefret ediyorum. Çünkü
biliyorum bir yerde biri sinirleniyorsa bir şeyleri anlamamıştır.
Bir şeyler gözünden kaçmış ve beklemediği bir şey olmuştur.
İhtimalleri değerlendirmemiştir. İnsan bilir. Aslında bilir.
Medyum değiliz fakat bakınca ruhu görürüz. Olacakları da
görürürüz. Bir yol değil bin yol varsa hepsi görülür.
Eğer istersen.
Peki neden sinirlenirsin. Çünkü bu kadar hisler olsa da salaksın.
Salağız. Salaklar. Sıkıcılar. Sinirlenmek boşlukta iyi gidiyor.
Atarlı insanlar egoyu seviyor, besliyor büyütüyor. Sinirlenmek
bence geriye dönüp nerde neyi yanlış yaptığını gör diye başlayan
bir his. Ama o hisle ne bok yapacağını bilmeyen insan oraya buraya
saldırarak tükürerek, artık olmuş ve geri alınamaz bir şey için takla
atıyor. Boş hareketler yapıyor. Binlerce manasız cümle kurarak
yoruluyor. Tekme falan atıyor cansız nesnelere. Komik ya insanlık.
Ben de öyle. Sinirlendiğim zaman komiğim. Çünkü salak oluyorum.
Çünkü o heyecanla değiştirmeye çalıştığım şeyi kendimin yaptığının
farkında bile değilim. Sinir anlık. Geldiği gibi gidebilir, sadece taşak
geçmeyi bilmek gerek.
Bir de öfke var. Öfke başka. Onu öfkeli olduğum her şeyi
toplarladığım zaman yazacağım. Kabul edişimi, öfkeyi sevişimi
anlatacağım. Ya da bilmem anlatmam belki.
Uykum var. Günlerdir. Şimdi uyuyacağım, uyanabilmeyi dileyerek.
Rüyalar güzel.
Teşekkürler.
gitmek, gülmek, susmak, hissetmemek, düşünmemek, unutmak bile
daha iyi. Sağlık açısından tabi. Ben hep sağlığı ve sağlıklı olmayı
düşündüğüm için bunu yazıyorum, sinirlenmek iyi olamaz.
Manasız. Bir yere varamazsın.
O anı biliyorum! Kalbine doluyor önce, sonra taşıp bin kilometre
hızla girebildiği bütün hücreye varıyor, yukarı doğru sıcaklık ellere
doğru da buz gibi. Sinir! Of ben nasıl kızarım. Hep gözlerimde
sönüyor kızgınlık. O yüzden iğrenç bir insanım. Tercih etmem
gerektiği zaman gülmeyi seçip ukala ve gamsız oluyorum.
Ağlarsam duygularına yenik düşen ergen oluyorum.
Tercih meselesi. Ben sinirlenmiyorum.
Çoğu his ne kadar fazlalık. Ve çoğu his ne kadar aynı
sinirlenmekle. Sonu hep aynı bok. Zararlı. Sağlık önemli,
ben önemli, sinirlenmek boktan konusu bu. Garip mi? Evet.
Sağlığım önemli. Sıkıcı olana dek.. Sıkıldığım zaman pek önemi yok.
Bozabiliriz bazı kısımları sonradan yapması zevkli olsun diye.
Sinirlenmemeye çalışıyorum bu ok. Fakat mesela bazı insanlar diyor
ki; '' ben hayvan pek sevmem.. '' şimdi bunu diyen insanı görünce
içimde müthiş bir sıcaklık hissediyorum. Sanki o sıcaklık büyüyerek
bir alev topuna dönüşecek ve hepimizi gebertecek sanıyorum. Yine
de susuyorum. Anla işte. Durduramıyorum fakat susuyorum. Ya da
fikrini '' kabul ettirmeye '' çalışan birini gördüğümde. Avuç içimde
büyüyor pislikten bir top. Ağzına gömesim geliyor en
heyecanlandığı yerde. ' ben öyle düşünmüyorum. (Nokta)
diyorum. Susuyorum. Düşünceler beynimde bir süre kalıyor.
Vahşi hayaller, sapıkça bir gülümseme falan. Olsun.
Sonra gülebiliyorum.
Mutlaka gülüyorum.
Çünkü gülmek bana yakışıyor ahahhasktir. Yok, o değil.
Gülüyorum. Çünkü baş etmenin en güzel yolu. Her şeyle baş
edersin. Her şey komik olabilir. Her şey değiştirilebilir. Yeri
değişmez ama sen gider arkadan bakarsın. Gölgesine bakarsın,
akşam olur serinde izlersin. Değiştirebilirsin. Bilinci. Bildiklerini.
Ben düşünmeyi seviyorum. Çözmek çokta skmde değil açıkcası.
Düşünmek önemli olan kısmı. Düşünmeyi seviyorum. Anlamayı.
Ve bunun yüzünden sinirlenmekten nefret ediyorum. Çünkü
biliyorum bir yerde biri sinirleniyorsa bir şeyleri anlamamıştır.
Bir şeyler gözünden kaçmış ve beklemediği bir şey olmuştur.
İhtimalleri değerlendirmemiştir. İnsan bilir. Aslında bilir.
Medyum değiliz fakat bakınca ruhu görürüz. Olacakları da
görürürüz. Bir yol değil bin yol varsa hepsi görülür.
Eğer istersen.
Peki neden sinirlenirsin. Çünkü bu kadar hisler olsa da salaksın.
Salağız. Salaklar. Sıkıcılar. Sinirlenmek boşlukta iyi gidiyor.
Atarlı insanlar egoyu seviyor, besliyor büyütüyor. Sinirlenmek
bence geriye dönüp nerde neyi yanlış yaptığını gör diye başlayan
bir his. Ama o hisle ne bok yapacağını bilmeyen insan oraya buraya
saldırarak tükürerek, artık olmuş ve geri alınamaz bir şey için takla
atıyor. Boş hareketler yapıyor. Binlerce manasız cümle kurarak
yoruluyor. Tekme falan atıyor cansız nesnelere. Komik ya insanlık.
Ben de öyle. Sinirlendiğim zaman komiğim. Çünkü salak oluyorum.
Çünkü o heyecanla değiştirmeye çalıştığım şeyi kendimin yaptığının
farkında bile değilim. Sinir anlık. Geldiği gibi gidebilir, sadece taşak
geçmeyi bilmek gerek.
Bir de öfke var. Öfke başka. Onu öfkeli olduğum her şeyi
toplarladığım zaman yazacağım. Kabul edişimi, öfkeyi sevişimi
anlatacağım. Ya da bilmem anlatmam belki.
Uykum var. Günlerdir. Şimdi uyuyacağım, uyanabilmeyi dileyerek.
Rüyalar güzel.
Teşekkürler.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder