Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

Benim zamanım da gelecek.

Her şeyin zamanı var. Kitabın bile. Bazen eline geçiyor, atıyorsun. 'Bu ne lan' falan diyorsun, biliyorum. Onun zamanı gelecek. Müziğin... Zamanı gelecek. Dinginliğin, zamanı gelecek. Kararların var, alıyorsun. Çok kararlısın ama acaip! Kimse döndüremez. Dönüyorsun o karardan. Noluyor? Zamanı gelmemiş. Bulunduğumuz lokal saatten bahsetmiyorum. Senin lokal saatin bu. Senin olan hani. Sana zamanı gelmemiş. Şöyle bi şey var söyleyeceğim fakat korkma. Belki hiç gelmeyecek. Belki ölürsün falan değil bu. Belki, sadece, hiç zamanı gelmeyecek. 
Beklemeyebilirsin. İstemeyebilirsin. Gelebilir. İstemezsin içten içe 'siktir lan' dersin. Gelmeyecek sanırsın gelir. Güzel küfrettim burada ama yazmadım. Kibarlığım üstümde. 

Zaman dediğimiz salak bir şey. Yok hızlı geçti yok geçmiyor falan. Hissettiklerin olabilir mi zaman? Olabilir. Paralel evren var mı? Kesin var. Başka türlü açıklayamayacağım düzeltmeler görüyorum. 'Zaman dümdüz bir çizgidir abi' diyen varsa da yine küfrediyorum... Hatta direk yazıyorum, bi siktirip gidin. Zaman karmakarışık. Bende zaman bambaşka mesela. Ben etrafıma baktığımda herkesin aynı zamanı yaşadığını görseydim bunu yazmazdım.
Muhattap oldum yine bir dolu insanla ve gördüklerimden çıkarttığım bu; başka zamanlarda yaşıyoruz fakat aynı andayız.
Zamanım gelmemiş benim. Gelmeyebilir. Paralel evrende yaşıyormuşum da bir devre yanmış düzelene kadar buradan devam ediyormuşum hissi bundan. Benim baya oldu gerçi. Bir türlü düzeltemediler. Bayadır yanlıştayım. Yanlış yerdeyim. Anlar var, birbirini takip eden. Fakat bütünlükte sorun var. Oturmuyor. Farkındayım, bir yanlışlık var. Düzeltemiyorum. 
Bazen, bazı yerler oluyor. Bazen bazı sessizlikler oluyor. Bazı 5 dakikadan uzun 1 günden kısa zamanlar... O anlar hissediyorum, ben kendi evrenimdeyim! Şuan bulunduğum yatak, olduğum ülke, oda vs. Mesela. Alakam yok lan. Burası, yok yani. Yok böyle bir yer. Hissedemiyorum. Yanlıştayım. Genelde böyleyim. 

Zamanım hala gelemedi benim. O evrene girip de çıkmayacağım. Orada kalacağım ve kimsenin gelip dürtmeyeceği. Sıçtığımın analizlerini yapmayacağı ve kusmayacağı ve sormayacağı ve susacağı. Hiç kimsenin şaşırmadığı, şaşırma hissine sahip olunmadığı zamanım. Benim de gelecek. Ama hadi. 

Bazen içimden şu cümle geçiyor; 'ben olmak çok zor' nereden geldiğini bilmediğim bir ses ile söylüyorum. Zor. 
Kendi evrenimde hissettiğim yeri seviyorum. Kendimi hissettiğim yeri seviyorum. Ve bir de müziği seviyorum. Gözümü kapatıyorum ve müziği sevmeye devam ediyorum. Saçımı okşayayım da uyutayım kendimi. Hadi bakalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gaslightingin türkçesi adam sikmektir.

manipülatif insanlar hakkında konuşacağım. tamamen klinik vakalara olan ilgimden yazılmış bir yazıdır. hiç yaşamadım zira manipülasyonu 50 km öteden anlayıp kaçıyorum.  şimdi çok önemli bir bilgi vericem bunu yazın bir yere; manipüle edilmeye çalıştığımı nasıl anlıyorum, şöyle: normalde doğru olduğunu bildiğin ve her zaman yaptığım herhangi bir şey var (33 sene içerisinde herhangi bir zamandayız), görüştüğüm ve görüşmemde sorun olmayan herhangi biri var, gittiğim ve gitmekte sorun görmediğim herhangi bir yer var, bir müzik var dinlediğim, bir giysi var giydiğim, bir inanç var inandığım herhangi bir şey olabilir ve: birisi bana gelip diyor ki  "yapma bunu, çünkü ben istemiyorum"  "çünkü ben üzülüyorum" "çünkü bana göre yanlış ve bu sebepten yapmamalısın" "sadece beni üzdüğü için bu yanlıştır" vb. welcome to the manipülasyonun anası world.  akıl sağlığınızın yerinde olduğuna güveniyorsanız. ne yapıyorduysanız o insandan önce lütfen yapmaya devam ed

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o insan kişisi iyi bir anne ya da k

the only horrible thing in the world is gerçekten ennui.

boredom is a sign of satisfied ignorance, blunted apprehension, crass sympathies, dull understanding, feeble powers of attention, and irreclaimable weakness of character. james bridie boredom is certainly not an evil to be taken lightly: it will ultimately etch lines of true despair onto a face. It makes beings with as little love for each other as humans nonetheless seek each other with such intensity, and in this way becomes the source of sociability.” schopenhauer the only horrible thing in the world is ennui, Dorian. That is the one sin for which there is no forgiveness. oscar wilde - the picture of dorian gray. hepinize katılıyorum, tüm kötülüklerin anası alkol değil can sıkıntısıdır. ben.