Amaç?
Diye soruyorlar. Nedir? Biliyor musun? Söyle o zaman. Bence hiç kimsenin bildiği değil. Bence bildiğinizi sandığınız ne varsa yanlış.
Bilmiyor olmak daha değerli geliyor bu zamanlarda.
"Bilmiyorum" diyenlere olan saygım büyük.
Çünkü ben tek bir şeyden emin olabildim. Biliyorum dediğim ne varsa hepsi kayboldu.
Çünkü ben biliyorum diyen ne kadar insan varsa yanlışa düştüklerinde bile "bilmiyorum" dememek adına yalana devam ettiklerini gördüm.
Ve ben uzaklaştım.
Birilerinin yüzlerine çelişkilerini söylediğinde ne yapıyorlar biliyor musun?
Gözünün içine bakarak yalan söylüyorlar. Ve kabul etmiyorlar.
Birinin karşısına geçip de "hiç düşündün mü?" dediğin zaman.
"Tabii ki" diyor.
Aslında bunu söylerken bile basitleşiyor. Bir insan her şeyi nasıl düşünebilir ki...
Bir ömrünü düşünerek geçirip ölmüş bir insanı kaldırıp sorsan sana "çözdüm ben" diyebilir mi?
Peki sen nasıl bu kadar farkındasın ve eminsin "düşündüm" derken.
Nerede başladın ve nerede bitirdin düşünmeyi. Nerede vardın sonuca ve neden cümlelerin hemen bitiyor anlat dediğim zaman.
İnsanların salak oluşları değil burada beni rahatsız eden. Kendilerinden emin duruşları değil. İnsanların çelişkilerini bile boş vermiştim bir süre önce. İnsanların zeki olduklarını düşünmeleri bile rahatsız etmiyor beni artık.. Görmüyorum ben onları.
Rahatsız edeni, onlar bizi görüyorlar. Ve onlar bize söylüyorlar, sürekli ve sürekli olarak. Yanlış olduğumuzu.
Ben her zaman yanlış oldum. Ben her zaman amaçsız oldum. Ben her zaman hiçbir şey yapmıyor oluşum ile yargılandım. Çünkü benim yaptıklarım her zaman hiçbir şey oldu.
İsteklerim bu dünyaya ait değildi hiç kimse için.
Rahatsız eden kısmı. Yorum yapma dürtüleri. Konuşmaları, sesleri, cümleleri. Manasızlıkları ile karşımda durup "Biz muhteşemiz, ya sen?" demeleri.
Rahatsız ediyor mu? Aslında etmiyor. Her nasıl olduysa artık beyinlerini çıkartıp yerine yenisini taksam bile aynı olacaklarının farkına varmışım ben.
Farkındayım ben artık, benden yeni bir ben yaratamayacaklarının. Benim ise onlardan kaçmam gerektiğinin. Aptallıklardan, boş konuşmalardan, yargılarından uzak durmak gerektiğinin farkındayım.
Bir çok şeyin farkındayım ve daha bir ton şey var farkında olacağım. Ve ölürken bile ben aslında hiçbir şey bilmiyorum diyeceğimin...
Diye soruyorlar. Nedir? Biliyor musun? Söyle o zaman. Bence hiç kimsenin bildiği değil. Bence bildiğinizi sandığınız ne varsa yanlış.
Bilmiyor olmak daha değerli geliyor bu zamanlarda.
"Bilmiyorum" diyenlere olan saygım büyük.
Çünkü ben tek bir şeyden emin olabildim. Biliyorum dediğim ne varsa hepsi kayboldu.
Çünkü ben biliyorum diyen ne kadar insan varsa yanlışa düştüklerinde bile "bilmiyorum" dememek adına yalana devam ettiklerini gördüm.
Ve ben uzaklaştım.
Birilerinin yüzlerine çelişkilerini söylediğinde ne yapıyorlar biliyor musun?
Gözünün içine bakarak yalan söylüyorlar. Ve kabul etmiyorlar.
Birinin karşısına geçip de "hiç düşündün mü?" dediğin zaman.
"Tabii ki" diyor.
Aslında bunu söylerken bile basitleşiyor. Bir insan her şeyi nasıl düşünebilir ki...
Bir ömrünü düşünerek geçirip ölmüş bir insanı kaldırıp sorsan sana "çözdüm ben" diyebilir mi?
Peki sen nasıl bu kadar farkındasın ve eminsin "düşündüm" derken.
Nerede başladın ve nerede bitirdin düşünmeyi. Nerede vardın sonuca ve neden cümlelerin hemen bitiyor anlat dediğim zaman.
İnsanların salak oluşları değil burada beni rahatsız eden. Kendilerinden emin duruşları değil. İnsanların çelişkilerini bile boş vermiştim bir süre önce. İnsanların zeki olduklarını düşünmeleri bile rahatsız etmiyor beni artık.. Görmüyorum ben onları.
Rahatsız edeni, onlar bizi görüyorlar. Ve onlar bize söylüyorlar, sürekli ve sürekli olarak. Yanlış olduğumuzu.
Ben her zaman yanlış oldum. Ben her zaman amaçsız oldum. Ben her zaman hiçbir şey yapmıyor oluşum ile yargılandım. Çünkü benim yaptıklarım her zaman hiçbir şey oldu.
İsteklerim bu dünyaya ait değildi hiç kimse için.
Rahatsız eden kısmı. Yorum yapma dürtüleri. Konuşmaları, sesleri, cümleleri. Manasızlıkları ile karşımda durup "Biz muhteşemiz, ya sen?" demeleri.
Rahatsız ediyor mu? Aslında etmiyor. Her nasıl olduysa artık beyinlerini çıkartıp yerine yenisini taksam bile aynı olacaklarının farkına varmışım ben.
Farkındayım ben artık, benden yeni bir ben yaratamayacaklarının. Benim ise onlardan kaçmam gerektiğinin. Aptallıklardan, boş konuşmalardan, yargılarından uzak durmak gerektiğinin farkındayım.
Bir çok şeyin farkındayım ve daha bir ton şey var farkında olacağım. Ve ölürken bile ben aslında hiçbir şey bilmiyorum diyeceğimin...
Yorumlar
Yorum Gönder