Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

öf bile değil bu

Sana bile değil bu amacını şaşırmış hisler. Senin hissedişini gördükçe canlanıyorum. 

Senin sevebildiğini gördükçe yaşadığımı hissediyorum. Bana ellerimi, ayaklarımı değil ruhumu hissettirdin. Yalnızca var olduğum anların birden bire her şeye bedel olabileceğini aynı anda yok olmanın da önemsizliğini öğrendim senden.

İçimde ne kadar çürümüşlük varsa senin zevkten parlayan gözlerini gördükçe yenileniyor. Keyfin tanımını duruşunla yaparken ben izlerim.

Yeniden yaratıyorsun içimdekini. Sevgiden öte bir şey. Bambaşka bir huzur bu. Tarifsiz bir bağlılık. 

Bana verdiklerinin sende var olduğunu bilmek, görebilmek bir insanın var oluşunun bu kadar güzel olabildiğini... 

İnanıyorum yeniden. Yeniden bağışlıyorum kendimi daha önce sevemediklerimi. Küfürlerim, lanet edişlerim senin yanına yakışmıyor.

Senin yaşamdan kopmuş ruhunun bağlı olduğu, hissedebildiği ne varsa görüyorum. 

Ve ruhunun yaşadığı anlara tanık olduğum zamanlarla kutsanmam bu yüzden. 

Nadir bulunan bir ruh var sende.
Nadir bulunan bir yaradılış. 

Görebildiğim için şanslı, kaçmadığım için cesurum. 

Duruyor olman yeterli.

Görmek zorunluluk değil ben seni duyuyorum. Hissediyorum senin hissettiklerini. Bir link var aramızda senden habersiz var ettiğim. Bilincine sahip olmak için. Bilincimi paylaşmak için var ettiğim. 
Var olmayı ilk kez derinden istediğim için. 

İçimde büyüyen anormal hisler bir bebek gibi masum şimdi. 
Masumiyeti uzaklarda durmasından geliyor. 

Yakınımda olmadığı sürece çok güzeller. 

Çok iyi anlayabildiğim ve karışmadığım sürece masum kalacaklar. 

Bu hisler sevilesi her şey demek. 

Daha önce yaşadığım ne kadar kavga, ne kadar nefret ve hissizliğe karışan yaşanan varsa hepsi yok.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o...

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ--- Irvin D. Yalom

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ ÖLÜM: "İnsan büyük bir boşluktan, ciddi bir hastalıktan, yeni doğmuş gibi, derisini dökmüş bir şekilde, daha duyarlı ve kötücül neşe için daha duyarlı bir damak zevkiyle, bütün iyi şeyler için daha duyarlı bir dille, daha büyük bir keyifle, tehlikeli bir masumiyetle, daha çocuksu bir şekilde, ama daha önce hiç olmadığı kadar kurnaz bir şekilde çıkar. " Nietzche "Ölümün sunduğu karanlık arka plan, hayatın yumuşak renklerini bütün saflığıyla öne çıkarır." Santaya Sorumluluğun üstlenilmesi kişinin nihai kurtarıcıya olan inancından vazgeçmesiyle de sonuçlanmaktadır. ANLAMSIZLIK: "Şu anda yaptığım ve yarın yapacağım şeyden ne yarar gelecek? Benim bütün hayatımdan ne yarar gelecek? Başka şekilde ifade edecek olursam - Neden yaşamalıyım? Neden bir şey yapmalıyım. Yine başka bir ifade ile: Beni bekleyen kaçınılmaz ölümle tahrip olmayacak herhangi bir anlam var mı hayatta? Tolstoy Nevroz: Anlamını bulamamış olan ruhun acı çekme...
başka sebepler var. başka sebeplerim var biliyorum. ilk akla gelen sebep değil bu katlanışlarım. ve kaçışlarım. ve farkındayım herkes farkında bütün dünya ve o da farkında. olmayacak. olmuyor da zaten.