gözlerim kapalıyken aydınlığı daha çok buluyorum o karanlığın içinde. aslında gece dediğin bile daha korkutucu. kafam bozuk açıklama bu.
ayılmak için çok geç, gerçeklik için ise çok erken daha. ben yine de kaçamıyorum beynime, derime hücum eden gerçeklerden.
bir insan kendi gerçekliğinin bu kadar farkında olursa ne kadar sürdürebilir ki? herhangi bir hayatı. bu kadar farkında olursan neyi neden yaptığını, neden söylediğini, neden ellerini sıktığını, her ayrıntıyı neden yazdığını bilirsen ne kadar dayanabilirsin ki? kendine ve gerçekliğine.
bir insan kendini bu kadar iyi tanırsa. ne kadar durabilir, karanlıkta, kendi sesinin içinde?
yaptığımız her şey yanlış. her şey yalan. bir adım yok ki arkasında durduğun zaman içinden bir ses çelişkilere boğulmasın.. bir adım yok ki, net. temiz. bir adım bile yok insanlık hayatında dürüstüm lan ben! doğruyum, diyebildiği. işte ben buyum. ben yalanım, doğrum bile yanlış. kabul ediyorum çünkü mecburum. kabul ediyorum çünkü gören benim, yaşayan benim ve oynayan benim. ben bunu biliyorum. ve ben bundan tiksinerek uzaklaşıyorum her kafam bozulduğunda.
fakat bunu bilmek bir ton ağırlık daha koyuyor kafana. kimsenin bilmemesi. seni bile değil, anlattığını bile değil, gerçeklerini bile değil, sadece kendini. insan sadece kendini bile bilmiyor. insan sadece yanılıyor. ve sürekli. ve sürekli.
ve insan hep yanlış.
ve ben mükemmel değilim.
ve benimle birlikte herkes çok yanlış.
ve ben bunu söylemeye çalışıyorum. bunu içimden çıkartmaya, karşıma koyup anlaşmaya çalışıyorum. fakat sonunda hep aynı cümle ile karşılaşıyorum.
hiçbir şey siyah-beyaz değildir dua. grilerde vardır..
belki de hissettiklerin doğru değildir dua.. belki geçmişin hayalet hisleridir içinde kalanlar.
belki de şans vermelisin dua.. hayata, insanlığa, düşüncelere, geleceğe! vay mnakoyim. gelecek.
gelecekte ben yokum ki. bu kafayla gelecek olabilir mi? herhangi bir şey sürdürülebilir mi? ben bile kendi kafamdan kaçmak isterken bununla bir gelecek düşünebilir miyim?
yine kapattım gözlerimi, karanlıktan kaçmak için. yine bulmak istedim aydınlık. bazen oluyor.
bu defa olmadı.
bu defa ayılmak için çok geçti. gerçeklik için dayanılmazdı, ağır bir hava vardı. sallantılı bir kafaya delalet..
bazı gerçekleri ayıktığın zaman yüzleşmek için aydınlık istiyorsun. yüzleşmek için kaçmak istiyorsun. yüzleşmekten o kadar korkuyorsun ki, yok saymak istiyorsun. fakat olmuyor.
aynı gözlerinin arkasında bile bulamadığın aydınlık gibi.
gerçekler.
Yorumlar
Yorum Gönder