Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

Beyin göçü.

Benim kafama gelemezsin. Bazen ben bile bırakırsam iplerini peşine düşüp de yetişemiyorum. Sen gelemezsin. Yakınlarda dolanıyorsun farkındayım. Fakat kopuyorum ben yavaş yavaş. Kafam uzaklaştı yine senden hızlı gidiyor. Senin düşünmediğin soruların cevaplarını yalanlıyor. Bırakıyorum artık. Tuttuğum yerde çok sıkıldı. 

Başlamıştın aslında. Güzel bir başlangıçtı bunun için seni tebrik ediyorum. Fakat her normal kafa gibi sen de kaybettin. Geride kaldın. 

Banane amınakoyim. Durduramıyorum, manikle arayı açıyoruz. Ne olur dokunma. Bırak gitsin. Yormaya çalışma. Durdurmaya çalışma. Benim kafanın gitmesi lazım. Uzaklara baya.. Gitmesi lazım. Ne zaman gelseniz olduğu yerde takılıyor ve delirmeye başlıyor. Gerizekalı sorunlarınızı üstüme yıkıyorsunuz. Sabit duruyorsunuz. Ben de takılıp kalıyorum. Loop halinde. Dönüp duruyorum. 

Saldım. Bıraktım. 

Çok güzel aslında kafam farkındayım. Ucu bucağı olmayan bir düşünce zinciri. Sonu hep bokumsu sikimsonik. Benim girdiğim yollar benim olsun. Sevginiz ve sahte ilginiz de sizin olsun. 

Evet benim içimde bir çocuk var. Bir ergen var. Bir kadın var. Aynı zamanda bir adam da var. Çoğu adamdan daha delüğanlı bir adam hem de. Ama var oğlu var. Bin seküzyüzyetmişsekiz adet ruhum var. Hep söylerim. Neden hep birine takılıp kalırız ki? Neden hep birini isteriz ki. Ben bir kişi değilim hiç olamadım. Maniğim ben. Harikayım çoğu zaman. Kafam susmaz. Kafam bazen de susar o halimi sevmezsiniz. Çığlıklar halindeki beni de sevmezsiniz. Benim doğamı sevmezsiniz. İçen halimi de sevmezsiniz. Bazen seversiniz, işinize gelirse. 

Ben kafamı kabul ettim birlikte bir yola koyulduk bundan bir kaç zaman önce. Sonra birileri durdurdu, dedi ki, bu kafa olmaz. Bu kafa sussun. Bana sussun. Benden gitsin. Çünkü nedir? Olmadı. 

Peki. Gittik biz o zaman. Ama sizin gelemeyeceğiniz yerlere gittik. Şimdi sessizliğe yer yok. Şimdi duramayız. Şimdi gitme ve yol alma vakti. Şimdi yokolma ve yeniden var olma vakti, harcanmamış ruhlarımdan bir adet ile tanışma vakti. 



You might die trying. Dinlerim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o...

then dreams are the same.

saatler çok hızlı geçiyordu, dün ne yaptığımı hatırlamakta zorlanırdım, hangi aydı acabadan çok hızlı bir şekilde "o hangi yazdı ya" ya geldik. şimdi yılların ismini vermeyi bıraktım, zamansızlığa doğru koşuyorum. bir kaç günün ard arda aynı olmasından rahatsız olduğum zamanlar seneler içerisinde yaşanan boktanlıkların çok hızlı geçmesine sevinerek stabil halimi bütün dünyanın yanmasından bağımsız olarak korumaya çalıştığım zamanlara evrildi. hissizlik, gamsızlık, anlamsızlık, heycansızlık adını koyabiliriz farklı farklı. çok arabesk sound edecek ama bizi hayat bu hale getirdi diyebilir miyiz? her yaşananın bir öncekinin aynı olması sorunsalı, ben dışında yaşanan hayatlarında aşırı aynılığı bizleri bir şey yaşamanın herhangi bir manası olmadığına getirmedi mi? içimizdeki ölü ruhlarla küçük zevkler alma çabalarımızla günleri, yılları değil de artık hayatları deviriyoruz. ve en güzel kısmı sikimizde bile değil. diyebilir miyiz? ben diyorum. bunu kötü ve dark bir şey olduğun...

İçsel Çatışmalarım - Karen Horney

GİRİŞ "Çatışma birbiriyle çelişen bir dizi nevrotik eğilim arasındaydı ve bu çelişki en başta kişinin diğerleriyle ilişkisini etkilese de, zamanla kendisiyle olan ilişkisini de içine alıyor ve onun çelişkili özellikler ve değerler taşımasına neden oluyordu." "Temel işlevi içsel kuşkuları yatıştırmak olan mesnetsiz bir haklılık duygusu, parçalanmış bir insanı saf irade gücüyle bir arada tutan katı bir özdenetim ve tüm değerleri küçümserken ideatkkere ilişkin çatışmaları ortadan kaldıran sinizm" NEVROTİK ÇATIŞMALARIN YAKICILIĞI "Çatışmalar çoğunlukla fikirler, inançlar ve değer yargılarıyla ilişkili olduğundan onların farkına varmak için önce kişinin kendi değer sistemini geliştirmiş olması gerekir. Başkalarından devraldığımız ve özümsemediğimiz fikirler çatışmaya yol açacak ya da seçim yaparken kişiye rehberlik edecek bir güce sahip değildir. Yeni etkilere maruz kalındığında bu tür fikirlerin yerini kolayca diğerleri alacaktır." "Harry Emerso...