Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.
ben senin ruhunu hissediyorum çocuk. sen beni hissediyor musun? sen benim gülümsememi hissettiğin kadar, gülmediğimi de görebiliyor musun? aslında üzüldüğüm zamanlar var ve bunların bende kaldığını görebiliyor musun çocuk?

sustuğum zaman fark ediyor musun? neden sustuğumu anlıyor musun? 

gittiğim zamanlar oluyor artık, zaman zaman burada değilim. sen biliyor musun? çok istiyorum gitmek.. çok istiyorum bu bana yüklediğin mutlu olma zorunluluğundan kaçmak, uzaklaşmak. unutmak bütün bu olmaya çalıştığım insanı. öldürmek bu hisleri. bu korkuyu.

sen biliyor musun artık ben mutsuzsam gidiyorum. 

yanında değilim. kötüysem yanında değilim çocuk. 

karanlığını paylaştım. orda durdum. dinledim. asla unutmayacağım cümleler kazındı şimdi hayatıma. sen ise benim karanlığımdan kaçtın. cümleleri bile yoktu benim karanlığımın. seni yerle yeksan edecek cümleleri yoktu. 

sen benim iyi halimi sevdin. ama ben yalnızca o değilim bilmiyorsun çocuk. 

sen benim yarımı seviyorsun. mutlu çocuğu seviyorsun. mutlu salağı seviyorsun. mutlu komiği.. 


ruhumuz bir olacaktı ya. değil. 
ruhum tek benim. kendi haline çekilmiş. yalanını sen görüyorsun. gülüyor hep sana. hep güzel, temiz. 

değil. değil öyle.. bu bir çağrıdır, ruhuma. geri dön. gerçeğe dön. değişimlerin sonunu biliyoruz. geri dön. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

then dreams are the same.

saatler çok hızlı geçiyordu, dün ne yaptığımı hatırlamakta zorlanırdım, hangi aydı acabadan çok hızlı bir şekilde "o hangi yazdı ya" ya geldik. şimdi yılların ismini vermeyi bıraktım, zamansızlığa doğru koşuyorum. bir kaç günün ard arda aynı olmasından rahatsız olduğum zamanlar seneler içerisinde yaşanan boktanlıkların çok hızlı geçmesine sevinerek stabil halimi bütün dünyanın yanmasından bağımsız olarak korumaya çalıştığım zamanlara evrildi. hissizlik, gamsızlık, anlamsızlık, heycansızlık adını koyabiliriz farklı farklı. çok arabesk sound edecek ama bizi hayat bu hale getirdi diyebilir miyiz? her yaşananın bir öncekinin aynı olması sorunsalı, ben dışında yaşanan hayatlarında aşırı aynılığı bizleri bir şey yaşamanın herhangi bir manası olmadığına getirmedi mi? içimizdeki ölü ruhlarla küçük zevkler alma çabalarımızla günleri, yılları değil de artık hayatları deviriyoruz. ve en güzel kısmı sikimizde bile değil. diyebilir miyiz? ben diyorum. bunu kötü ve dark bir şey olduğun...
başka sebepler var. başka sebeplerim var biliyorum. ilk akla gelen sebep değil bu katlanışlarım. ve kaçışlarım. ve farkındayım herkes farkında bütün dünya ve o da farkında. olmayacak. olmuyor da zaten. 

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ--- Irvin D. Yalom

VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ ÖLÜM: "İnsan büyük bir boşluktan, ciddi bir hastalıktan, yeni doğmuş gibi, derisini dökmüş bir şekilde, daha duyarlı ve kötücül neşe için daha duyarlı bir damak zevkiyle, bütün iyi şeyler için daha duyarlı bir dille, daha büyük bir keyifle, tehlikeli bir masumiyetle, daha çocuksu bir şekilde, ama daha önce hiç olmadığı kadar kurnaz bir şekilde çıkar. " Nietzche "Ölümün sunduğu karanlık arka plan, hayatın yumuşak renklerini bütün saflığıyla öne çıkarır." Santaya Sorumluluğun üstlenilmesi kişinin nihai kurtarıcıya olan inancından vazgeçmesiyle de sonuçlanmaktadır. ANLAMSIZLIK: "Şu anda yaptığım ve yarın yapacağım şeyden ne yarar gelecek? Benim bütün hayatımdan ne yarar gelecek? Başka şekilde ifade edecek olursam - Neden yaşamalıyım? Neden bir şey yapmalıyım. Yine başka bir ifade ile: Beni bekleyen kaçınılmaz ölümle tahrip olmayacak herhangi bir anlam var mı hayatta? Tolstoy Nevroz: Anlamını bulamamış olan ruhun acı çekme...