Ana içeriğe atla

Blog yazarları

Fotoğrafım
ihaveasmileonmyface
kedilerle ciddi düşünüyorum. a cynical misanthrope.

olur.17.

Ölüm şarkısı bu başlayan. Sisli yolda sallanarak gidiyoruz. Önümüz görünmüyor. Ben zaten hep gözüm kapalı yürüdüm yollarda. Her gözümü açtıklarında da terkettim. Şimdi de öyle terkediyorum ama bu kez kendimi de bırakıyorum. Zaten buz gibi olmuşum. Kemiklerim titriyor hala bir ısınma çabasında zavallı ayaklarım yamuldu. Her gün üstünde durduğum ayakkabılar çürüdü. Üstüm başım yok sanki artık. Ne giysem kayboluyor bedenimin solukluğunda. Gözlerim, gözbebeklerim benim değil.

Gdybym çalıyor. Gecenin orta yerinde dumanlı evde. Ölümden başkasını düşünemem ki şuan. Kendi fişimi çektim zaten. İçime çektiğim oksijenden çok sigara dumanı. Midem alkolsüz tanıyamıyor kendini. Bilmiyor. Yavaş bir ölüm bu seçtiğim. Bir takım yıllardan vazgeçtim buna sahip olmak için.  Böyle olmayı ben istemedim belki ama ben böyle olana dek olmamak için kapamıştım gözlerimi. Şimdi açtım ve o kadar çirkindi ki gördüklerim, gözlerim beni terk etti. O kadar tutamıyorlar ki artık gördüğünü söylüyor dilim. Dilim varmaz bile dediğim her şeyi yaşadım. Ve söylüyorum. Ben görüyorsam ben ölümle sarılıp uyuyorsam her gece biraz daha yakın. Söylediklerimle görecekler. Onlarda görecek gördüğümü. Bildiğimi bilecekler. Acımadıklarını anlayacaklar. Hiç düşünmediklerini. Fark etmek bir hastalıksa. Ben son evresindeyim. Farketmediğim tek şey kalmadı.

Herkesin nedenleri yanlış. Neden seçmişler kendilerine bir şeyleri yapmak için ama hepsi yalan. Uydurma. Bahane. Kendilerini kandırmaları. Doğru olan neyse bir tuğla gibi kafalarına indirilmeli. Benim doğru dediklerimden gökdelen olmuştu. Şimdi üstme yıkıldı. Kafam yarıldı. Ondan bu siklemez tavrım. Ondan bu benden bi şey istemeyin, beklemeyin deyişlerim. Çünkü veremem. Vereceğime çok inandırırım ama. Yalan değilim çünkü doğruyum. İnsanlar bana o yüzden faklı bir varlıkmışım gibi bakıyor. O yüzden üstüme düşüyor. Bi bok zannediyorlar. Ta ki doğrular onları da acıtmaya başlayana dek. Ruhlarını emiyorum sonra. Sonra diyorlar "keşke hiç tanımasaydım". Aslına gitme.

Gitmek istiyorlar kaçmak istiyorlar istedikçe bana sarılıyorlar. Gel seni de kurtaralım. Çünkü ben hep o kurtarılması gereken kız çocuğu oldum. Birilerinin bakması sahip çıkması beslemesi gereken.
Zamanla zayıflıklan kemiklerim göründükçe üzülüp bana pasta alsınlar. İçki her içişim de üzülerek baksınlar. İçmemem için yalvarsınlar. Aslında kafamda olanları içince söylemem rahatsız ettiği için!

Aslında kafanda olanlar ve ayıldığında söylediklerin. 

Ne kadar farklı.

İnsanlar da ne kadar farklı. 



Hayır senin iyiliğin için! İçip içip versem hayır demezsin ama! Ne alakası var!
İçme şu sigarayı..


Olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

insanlık için küçük benim için büyük bir farkediş, farketmemek.

        sevginin ne sikim olduğunu hiç bilmeden yetiştirilen ruhları hastalanmış insanlarımıza...  küfürle giriş yaptım. çünkü öle..  büyüme çağında sevgi dilenen ve dilendiği için utanan ve sonunda da bu konuyu bir daha düşünmemek ve kötü hissetmemek (hissettirilmemek) adına çok derinlere gömerek yetişkinliğe ulaşan kişiler sevginin öncelikle sağlam bir temelinin atılması ve tuğlaları üst üste koyarak inşa edilmesi gereken bir şey olduğundan bir haberler.  sevgiyi ailelerinden "bana baktı, büyüttü, aç bırakmadı, terk etmedi vb." gibi bir takım kan bağından dolayı oluşan zorunluluklar ve asgari düzeydeki ilgi alakadan ibaret olarak gördüler. seni doğuran kişi ya da bakan büyüten kişi her kimse onunla bile duygusal, iletişime dayalı bir sevgi inşa edilmesi gerekiyor aslında. bu konsepte çok uzak bir millet olduğumuz aşikar.  biraz daha girelim çünkü bu konu canımı çok sıkıyor.  anne kutsaldır dediler. hayır hiçkimse kutsal değildir. yalnızca o...

sacmaliyorum sanki..

bir sorun var. ve ben bunu yoksayiyorum. yapmam gerekeni biliyorum cok net ama yapmaktan korkuyorum. ve isin garip tarafi bu bana ilk defa oluyor. ne yapmam gerektigini cok iyi bilip de yapmamak.. tam tersine tam dikine gitmek. zorlamak sanki kendimi mi zorluyorum acaba? dayanma gucumu sinirlarimi. cok mu yanlis yapiyorum diye dusunuyorum surekli. bu kadar fazla dusunuyorsam bir sorun var demektir. ama ben sorunu cozemiyorum. cozemedigim icin belki kaliyorum. cozulmez bir durum var hosuma gitmiyor aslinda. ama sanki gidiyormus gibi ayni yerin etrafinda donup donup duruyorum. bazen bir seyi degil de her seyi kokunden degistirebilecegimi dusunuyorum. sonra bakiyorum bir adim bile atamiyorum. cunku kendi kendime yapabilecegim bir sey degil bu. ben yapabilirim saniyorum. ama tek yapabilecegim susmak, gitmek, bitirmek. ben bunlari becerebiliyorum en iyi yaptigim sey su hayatta bir seye son vermek ve arkama bile bakmadan gitmek. hic olmamis hic yasanmamis gibi davranmak. mukemmelim. ama so...
ignorance is bliss. ignorance is strenght. demişler. ne kadar doğru söylemişler. ama biraz eksik kalmış bence. if you can ignore.. demeyi unutmuşlar. kimisi yapamazmış. bunu düşünememişler. ignore benim için sanırım sadece facebook'da yapılabilecek bir şey. gerçek hayat diye bir şey var. ve zor aslında. yani götünü de yırtsan ignore diye bir sekme açılmıyor beyninde. notification'lar var mesela. dolu böyle.. taşıyor artık. her gün 10 tanesi çıkıyor. seni bilgilendirmek amaçlı. ignore falan edemiyorsun. orda duruyorlar. birikiyorlar. rahatsızlık veriyorlar. olmaması gereken şeyler ama oluyorlar. sen de bunları yiyorsun bir güzel. yutuyorsun. he sindiremiyorsun. sonra da ben tokum diye gezebiliyorsun. çok ilginç. insan çok enteresan bir varlık. editlemeye çalışıyor beyin. hani yokmuş gibi davranayım, bazı özellikleri sileyim ama bazıları kalsın. ignore etme çabasında yoruluyor. error verdi benim ki bir kaç defa. kendimi yeniden başlattım mesela bu geçen zamanda.. geçen sy...